M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MUKARRÜN-BİH

    Başka birisine âit olduğu, birisi tarafından haber verilen hak. İkrâr olunan hak.
  • MUKASAT

    Zahmet ve eziyet çekme.
  • MUKASEME

    (Kısm. dan) Paylaşma, bölüşme, taksim etme.
  • MUKASIM

    (Kısm. dan) Paylaşan, bölüşen, taksim eden.
  • MUKASMEL

    Asâsı çok şiddetli olan.
  • MUKASSA

    Kısas etmek. * Üzerlerinde olan borcu birbirine takas edişmek.
  • MUKASSAT

    (Kıst. dan) Taksitli.
  • MUKASSATAN

    Taksitli olarak, taksitle.
  • MUKASSEM

    (Kısm. dan) Ayrılmış, bölünmüş, taksim edilmiş. * Güzel yüzlü.
  • MUKASSIR

    Taksir eden, yapabilir iken yapmayıp çekinen. * Kusur işleyen. * Gücü yetmediği için yapmayan.
  • MUKASSÎ

    (Kasvet. den) Kasvet verici. Sıkıntılı, kasvetli. Sıkıcı, dar.
  • MUKASSİM

    (Kısm. dan) Ayıran, bölen, taksim eden.
  • MUKAŞŞER

    (Kışr. dan) Kabuğu soyulmuş.
  • MUKATAA

    (Kat'. dan) Kesişmek. * Ülfeti terk eylemek. * Birbirinden kesmek ve kesişmek. * Muayyen bir kira karşılığında arazinin kesime verilmesi. * Ekilen toprak için verilen muayyen vergi.
  • MUKATANE

    Mukim olmak, oturmak, ikamet etmek.
  • MUKATELAT

    (Mukatele. C.) (Katl. den) Muharebeler, savaşlar, kavgalar, dövüşler. * Vuruşmalar, düello yapmalar.
  • MUKATELE

    (A, uzun okunur) Birbirini vurmak, öldürmek. Vuruşmak, kavga, döğüş.
  • MUKATİL

    (Katl. den) Birbirini öldüren, birbiriyle vuruşan. Düello yapan.
  • MUKATİLUN

    (Mukatil. C.) Düşmanla muharebe eden mücâhidler.
  • MUKATTA'

    Kesilmiş. * Parçalanmış.
  • MUKATTAA

    (Kat'. dan) Bitişik olmayan. Kesik, ayrı.
  • MUKATTAAT

    (Mukattaa. C.) Kat' edilmiş, kesilmiş şeyler. * Kısaltmalar. * Çeşitli gazel ve kasidelerden seçilmiş beyitler. * Herbiri bir kelimeye delâlet eden harfler.
  • MUKATTAAT-I HURUF

    Edb: Matlâsız şiir parçaları. Muhtelif olarak alınmış şiir parçaları. * Kısaltmalar. Tamamlanmamış cümleler. (Bak: Huruf-u mukattaa)
  • MUKATTAR

    (Katr. den) İnbikten geçirilmiş saf su. Taktir edilmiş. Damıtılmış su.
  • MUKATTARAT

    (Mukattar. C.) Taktir edilmiş, damıtılmış sular.
  • MUKAVELAT

    (Mukavele. C.) Mukaveleler.
  • MUKAVELAT MUHARRİRİ

    Noter. Kâtib-i adl.
  • MUKAVELE

    Kavilleşmek. Karşılıklı anlaşmak. Sözleşmek. * Anlaşmada imzalanan ve karar altına alınanların yazıldığı kâğıt.
  • MUKAVELENAME

    Anlaşma yazılı olan kâğıt. Mukavele yapılan kâğıt.
  • MUKAVEMET

    Karşı durmak, dayanmak. Karşı koymak. Muhalefetle kıyam etmek.
  • MUKAVEMET-SUZ

    f. Dayanmayı te'sirsiz hâle koyan. Tahammülsüzlük veren. Mukavemeti kıran.
  • MUKAVEMET-ŞİKEN

    f. Mukavemeti kıran.
  • MUKAVERE

    Zayıflamak.
  • MUKAVİM

    Sağlam. Dayanıklı. Mukavemet eden. Direnen. Karşı duran.
  • MUKAVİMÎN

    (Mukavim. C.) Karşı koyanlar, direnenler.
  • MUKAVVA

    (Kuvvet. den) Sağlamlaştırılmış, kavileştirilmiş.
  • MUKAVVER

    Ziftle karışık veya ziftle kaplı. * Yuvarlak kesilmiş.
  • MUKAVVES

    (Kavs. den) Yay gibi bükülmüş ve eğri olan. * Kavis teşkil etmiş, bükülü.
  • MUKAVVÎ

    Takviye eden. Kuvvetlendiren. Kuvvet veren. Takviye eden ilâç.
  • MUKAVVİM

    Kıvama getiren. Biçimine koyan. Tesviye ve tanzim edici. Eğriyi doğrultucu.
  • MUKAYAZA

    Trampa etme, değişme. Mübadele.
  • MUKAYEFE

    Firâset etmek. * Bir kimsenin ardınca gitmek.
  • MUKAYESAT

    (Mukayese. C.) Mukayeseler. Kıyas etmeler.
  • MUKAYESE

    (Kıyas. dan) Kıyas etme. Ölçme. Karşılaştırma.
  • MUKAYYED

    Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı. * Deftere geçmiş, kaydedilmiş olan. Bağlanmış. El veya ayağında zincir, kelepçe bulunan. Mevkuf olan. * Bir işe ehemmiyet veren. İşine önem verip bakan.
  • MUKAYYİ

    Kay ettiren, kusturan.
  • MUKAYYİAT

    (Mukayyi. C.) Kusturucu ilâçlar.
  • MUKAYYİD

    Kayd eden. Kayıt me'muru. Kayıt takan.
  • MUKAYYİDÎN

    (Mukayyid. C.) Kayıt memurları, mukayyidler.
  • MUKAZEFE

    Sövüşmek.