(Kat'. dan) Kesişmek. * Ülfeti terk eylemek. * Birbirinden kesmek ve kesişmek. * Muayyen bir kira karşılığında arazinin kesime verilmesi. * Ekilen toprak için verilen muayyen vergi.
(Mukattaa. C.) Kat' edilmiş, kesilmiş şeyler. * Kısaltmalar. * Çeşitli gazel ve kasidelerden seçilmiş beyitler. * Herbiri bir kelimeye delâlet eden harfler.
MUKATTAAT-I HURUF
Edb: Matlâsız şiir parçaları. Muhtelif olarak alınmış şiir parçaları. * Kısaltmalar. Tamamlanmamış cümleler. (Bak: Huruf-u mukattaa)
MUKATTAR
(Katr. den) İnbikten geçirilmiş saf su. Taktir edilmiş. Damıtılmış su.
MUKATTARAT
(Mukattar. C.) Taktir edilmiş, damıtılmış sular.
MUKAVELAT
(Mukavele. C.) Mukaveleler.
MUKAVELAT MUHARRİRİ
Noter. Kâtib-i adl.
MUKAVELE
Kavilleşmek. Karşılıklı anlaşmak. Sözleşmek. * Anlaşmada imzalanan ve karar altına alınanların yazıldığı kâğıt.
MUKAVELENAME
Anlaşma yazılı olan kâğıt. Mukavele yapılan kâğıt.
MUKAVEMET
Karşı durmak, dayanmak. Karşı koymak. Muhalefetle kıyam etmek.
MUKAVEMET-SUZ
f. Dayanmayı te'sirsiz hâle koyan. Tahammülsüzlük veren. Mukavemeti kıran.
MUKAVEMET-ŞİKEN
f. Mukavemeti kıran.
MUKAVERE
Zayıflamak.
MUKAVİM
Sağlam. Dayanıklı. Mukavemet eden. Direnen. Karşı duran.
MUKAVİMÎN
(Mukavim. C.) Karşı koyanlar, direnenler.
MUKAVVA
(Kuvvet. den) Sağlamlaştırılmış, kavileştirilmiş.
MUKAVVER
Ziftle karışık veya ziftle kaplı. * Yuvarlak kesilmiş.
MUKAVVES
(Kavs. den) Yay gibi bükülmüş ve eğri olan. * Kavis teşkil etmiş, bükülü.
MUKAVVÎ
Takviye eden. Kuvvetlendiren. Kuvvet veren. Takviye eden ilâç.
MUKAVVİM
Kıvama getiren. Biçimine koyan. Tesviye ve tanzim edici. Eğriyi doğrultucu.
MUKAYAZA
Trampa etme, değişme. Mübadele.
MUKAYEFE
Firâset etmek. * Bir kimsenin ardınca gitmek.
MUKAYESAT
(Mukayese. C.) Mukayeseler. Kıyas etmeler.
MUKAYESE
(Kıyas. dan) Kıyas etme. Ölçme. Karşılaştırma.
MUKAYYED
Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı. * Deftere geçmiş, kaydedilmiş olan. Bağlanmış. El veya ayağında zincir, kelepçe bulunan. Mevkuf olan. * Bir işe ehemmiyet veren. İşine önem verip bakan.