(Mi'mariyye) Mimarlıkla alâkalı. Mimarlığa âit. * Bir yapı için mimara verilen para.
MİMHA
Meni silmeye mahsus bez parçası.
MİMHAZA
Yayık. (Onunla yoğurttan yağ çıkarırlar.)
MİMÎ
(Mimiyye) Mim harfi ile alâkalı. İçinde mim harfi bulunan kelime.
MİMLAKA
Yer düzeltecek taş.
MİMLEHA
Tuzlu yer.
MİMRAZ
Hastalıklı, illetli.
MİMSAH
Yalancı.
MİMSAHA
Adi basacak nesne. * Yüz silecek mendil.
MİMSİZ MEDENİYET
Vahşilik, denîlik. Alçaklık. * Medeni kelimesinin, Kur'ân alfabesine göre "mim" harfini kaldırırsak, denî kelimesi kalır. Buna binaen, "mimsiz medeniyyet" de denî, alçak ve zâlim yerinde kullanılmıştır.
MİMTAR
Yağmurluk.
MİN
Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. Meselâ: $ "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. $ Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. Meselâ: $ "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi. Bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an $, fi $, ind $, alâ $'ya müradif olur. $ Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve $ müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
MİN GAYR-I HADDİN
Had harici, edeb dışı olarak. * Haddim olmayarak.
MİN KÜLL-İL VÜCUH
Her yönden. Her cihetle.
MİN.. İLA
den... ye kadar.
MİNA
Şişe, cam, billur. * Parlak saray. * Sırça. Kuyumcuların kullandıkları lâcivert renkli sırça.
MİNA'
(C.: Miyâni) Liman.
MİNAFAM
f. Cam mavisi, sırça renkli.
MİN'AM
Çok in'am ve ihsan eden.
MİNARAT
(Minare. C.) Minareler.
MİNARE
(C.: Minarat) (Aslı menare'dir) Nur mevzii. Ezan mevkii.
MİNA-RENK
f. Gök mavisi.
Mİ'NAS
Kız doğuran kadın.
MİN-BA'D
Bundan sonra, bundan böyle.
MİNBAZ
Hallaç tokmağı.
MİNBER
Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü. (Rif'at mânasına olan nebr'den ism-i âlettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy-i İlâhinin tebliğ makamı olduğundan, o vesvese-i siyasiyenin hakkı yoktur ki o makâm-ı âliye çıkabilsin. S.)
MİNBEZE
Yastık.
MİNCAB
Zayıf kimse. * Yeleği ve temreni olmayan ok.
MİNCAR
Havan. Havan eli.
MİNCEDE
Küçük asâ, küçük sopa. * Yorgancı çubuğu.
MİNCEL
(C.: Menâcil) Orak. Ekin orağı.
MİNCEM
(C.: Menâcim) Terâzi kolu.
MİNCERE
Soğuk suya harâret veren kızmış sıcak taş. (O suya "necire" derler.)
MİN-CİHETİN
Bir cihetten, bir bakıma göre.
MİNCİLAB
Murdar su, pis su.
MİNDAG
Hücum edecek âlet.
MİNDAS
Yeyni avret, hafif kadın.
MİNDEF
(C.: Menâdif) Hallaç yayı.
MİNDEL
Hırslı, doymaz ve açgözlü insan. Yırtıcı kimse. * Zorba, eşkiya.