M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • Mİ'MARÂN

    f. Mimarlar.
  • Mİ'MARÎ

    (Mi'mariyye) Mimarlıkla alâkalı. Mimarlığa âit. * Bir yapı için mimara verilen para.
  • MİMHA

    Meni silmeye mahsus bez parçası.
  • MİMHAZA

    Yayık. (Onunla yoğurttan yağ çıkarırlar.)
  • MİMÎ

    (Mimiyye) Mim harfi ile alâkalı. İçinde mim harfi bulunan kelime.
  • MİMLAKA

    Yer düzeltecek taş.
  • MİMLEHA

    Tuzlu yer.
  • MİMRAZ

    Hastalıklı, illetli.
  • MİMSAH

    Yalancı.
  • MİMSAHA

    Adi basacak nesne. * Yüz silecek mendil.
  • MİMSİZ MEDENİYET

    Vahşilik, denîlik. Alçaklık. * Medeni kelimesinin, Kur'ân alfabesine göre "mim" harfini kaldırırsak, denî kelimesi kalır. Buna binaen, "mimsiz medeniyyet" de denî, alçak ve zâlim yerinde kullanılmıştır.
  • MİMTAR

    Yağmurluk.
  • MİN

    Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. Meselâ: $ "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. $ Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. Meselâ: $ "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi. Bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an $, fi $, ind $, alâ $'ya müradif olur. $ Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve $ müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
  • MİN GAYR-I HADDİN

    Had harici, edeb dışı olarak. * Haddim olmayarak.
  • MİN KÜLL-İL VÜCUH

    Her yönden. Her cihetle.
  • MİN.. İLA

    den... ye kadar.
  • MİNA

    Şişe, cam, billur. * Parlak saray. * Sırça. Kuyumcuların kullandıkları lâcivert renkli sırça.
  • MİNA'

    (C.: Miyâni) Liman.
  • MİNAFAM

    f. Cam mavisi, sırça renkli.
  • MİN'AM

    Çok in'am ve ihsan eden.
  • MİNARAT

    (Minare. C.) Minareler.
  • MİNARE

    (C.: Minarat) (Aslı menare'dir) Nur mevzii. Ezan mevkii.
  • MİNA-RENK

    f. Gök mavisi.
  • Mİ'NAS

    Kız doğuran kadın.
  • MİN-BA'D

    Bundan sonra, bundan böyle.
  • MİNBAZ

    Hallaç tokmağı.
  • MİNBER

    Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü. (Rif'at mânasına olan nebr'den ism-i âlettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy-i İlâhinin tebliğ makamı olduğundan, o vesvese-i siyasiyenin hakkı yoktur ki o makâm-ı âliye çıkabilsin. S.)
  • MİNBEZE

    Yastık.
  • MİNCAB

    Zayıf kimse. * Yeleği ve temreni olmayan ok.
  • MİNCAR

    Havan. Havan eli.
  • MİNCEDE

    Küçük asâ, küçük sopa. * Yorgancı çubuğu.
  • MİNCEL

    (C.: Menâcil) Orak. Ekin orağı.
  • MİNCEM

    (C.: Menâcim) Terâzi kolu.
  • MİNCERE

    Soğuk suya harâret veren kızmış sıcak taş. (O suya "necire" derler.)
  • MİN-CİHETİN

    Bir cihetten, bir bakıma göre.
  • MİNCİLAB

    Murdar su, pis su.
  • MİNDAG

    Hücum edecek âlet.
  • MİNDAS

    Yeyni avret, hafif kadın.
  • MİNDEF

    (C.: Menâdif) Hallaç yayı.
  • MİNDEL

    Hırslı, doymaz ve açgözlü insan. Yırtıcı kimse. * Zorba, eşkiya.
  • MİNDİF

    Atılmış pamuk.
  • MİNDİL

    (C: Menâdil) Peşkir. Mendil. Bez parçası.
  • MİN-EL EVVEL

    Evvelden beri.
  • MİN-EL EZEL

    Ezelden beri.
  • MİN-EL KADİM

    Çok evvelden. Eskiden beri.
  • MİN-EL MÜHLİKAT

    Helâk edenlerden. Mühlik olanlardan.
  • MİN-EL-ARŞ İLE-L-FERŞ

    Arştan yeryüzüne kadar.
  • MİNEN

    (Minnet. C.) Minnetler.
  • MİNESSERA İLESSÜREYYA

    (Mines serâ il-es süreyyâ) Yerden göğe kadar.
  • MİN-EŞ ŞEMS

    Güneşten.