M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MİNFAH

    (C.: Menâfih) Körük.
  • MİNFAK

    Çok fazla nafaka veren.
  • MİNFEHA

    Peynir mayası.
  • MİNH (MİNHÜ)

    (C.: Minhüm) Ondan. (Müzekker hâli.)
  • MİNHA

    (C: Minah-Menâyih) Atiyye, bahşiş.
  • MİNHA

    (C.: Minhünn) Bundan, ondan. (Müennes hâli)
  • MİNHAC

    Meslek. Yol. Açık ve belli yol. * f. Büyük ve işlek cadde.
  • MİNHAC-I HİDAYET

    Doğru yol. Hidayet yolu.
  • MİNHAC-ÜS SÜNNET

    Sünnet yolu. Sünnet caddesi. Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) gittiği, emrettiği şeriat yolu.
  • MİNHAR

    Misafirperver. Misafir kabul edip ağırlayan.
  • MİNHAS

    (C.: Menâhis) Uğursuz şey.
  • MİNHAT

    (C.: Menâhit) Dülger rendesi. Taş veya tahta yontmada kullanılan âlet.
  • MİN-HAYSÜ-LAYAHTESİB

    Hesab edilmedik ve umulmadık yerden veya kadar (mânasında).
  • MİNHÜM

    Onlardan.
  • MİNKAA

    Küçük taş çömlek.
  • MİNKAB

    Delecek âlet. Ateş yakmak ve tutuşmak.
  • MİNKAL

    (C: Menâkıl) Çamur teknesi.
  • MİNKALE

    Geo: Yarım dâire şeklinde dereceli geometri âleti. İletki.
  • MİNKAR

    (C.: Menâkir) Yırtıcı kuşların gagası. * Taşçı kalemi. Taş yontmağa mahsus kalem.
  • MİNKAR-I MAHRUT

    Gagaları konik biçimde ve kuvvetli olan kuşlar. (Serçe, karga gibi)
  • MİNKAR-I MEŞKUK

    Kırlangıç ve çobanaldatan gibi gagaları kısa ve çok yarık olan kuşlar.
  • MİNKARÎ

    Gaga biçiminde. Gagayı andırır tarzda.
  • MİNKAŞ

    (Minkaşe) Cımbız, kıskaç. * Demir kalem.
  • MİNKAZ

    Uzunluğuna yarılmış, boylamasına bölünmüş.
  • MİN-MA

    (Mimmâ okunur) Şey, nesne. O şeyden.
  • MİNMAS

    Kıl yolacak âlet.
  • MİNNET

    İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. * Birisine iyilik etmek. * Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak.
  • MİNNETDAR

    f. Bir iyiliğe karşı minnet duyan. Yük altında kalır gibi birisinin iyiliğine karşı mahcubiyet.
  • MİNNETDARANE

    f. Minnetli olarak. Minnet eder surette.
  • MİNNETDARÎ

    f. Minnetdarlık.
  • MİNNETDİDE

    f. Minnet ve iyilik görmüş.
  • MİNNETKEŞ

    (C.: Minnetkeşân) f. Minnet altında bulunan. Minnet çeken.
  • MİNNETKEŞÂN

    (Minnetkeş. C.) Minnet altında bulunanlar, minnet çekenler.
  • MİNNETŞİNÂS

    (C.: Minnetşinâsân) İyilik tanıyan. Minnet bilir.
  • MİNNETŞİNÂSÎ

    f. İyilik tanıyıcılık, minnet bilirlik.
  • MİNSAF

    (C: Menâsıf) Hizmetkâr, hizmetçi.
  • MİNSAR (MİNSİR)

    Yardımı çok olan kimse. * Yardım edecek âlet.
  • MİNSEC

    (C: Menâsic) Çulhaların bez tarağı.
  • MİNSEE (MİNESSEE)

    Asâ, sopa.
  • MİNSEF

    (C: Menâsif) Elek. Kalbur. Külünk.
  • MİNSEGA

    (C: Menâsıg) Ekmekçilerin ekmek tozunu sildikleri nesne. * Yufka yuvarlağı.
  • MİNSER

    (C: Menâsir) Yırtıcı kuşların gagası. * Taşçı kalemi. * Yüz ile ikiyüz adet arasında olan asker. * Önlerinde ne bulunur yıkıp yakıp târumar eden asker. * Otuz ile kırk arasında olan at. * Kırktan elliye veya altmışa; ve yüzden ikiyüze kadar olan at.
  • MİNŞAA

    Çulha mekiği.
  • MİNŞAKKA

    Yarık, çukur, oyuk.
  • MİNŞAR

    (C.: Menâşir) Testere, biçki.
  • MİNŞEFE

    Sünger, bez gibi su silmeğe mahsus nesne.
  • MİNŞEGA

    Ot ve yem koydukları kap.
  • MİNŞEL (MİNŞÂL)

    (C: Menâşil) Yemek çatalı.
  • MİN-TARAFİLLAH

    Allah tarafından. Cenâb-ı Hakk'ın emriyle.
  • MİNTAŞ

    (C: Menâtiş) Kıl yolacak âlet. Cımbız.