R Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • RECİF

    Şiddetli ıztırab.
  • RECİL

    Çok yürüyen.
  • RECİM

    (Recm. den) Taşlanmış, taşa tutulmuş. * Lânetlenmiş, mel'un.
  • RECİN

    Devecilerin ini.
  • RECLA'

    Katı, sağlam, sert. * Bir ayağı beyaz olan dişi koyun. (Müz: Ercel)
  • RECLAN

    (C.: Raclâ-Rıccâl) Yayan kimse.
  • RECM

    Taşlamak, taşa tutmak, taş ile insan öldürmek. * Atılan taş. * Kabre taştan nişan dikmek. * Şeytan üzerine atılan nücum. * Tardetmek, kovmak, sövmek. Terketmek. * Zan ve kıyas etmek. (L.R.)
  • RECMETMEK

    Taşlamak, taşlamak suretiyle öldürmek. * Mc: Aleyhte konuşmak.
  • RECRACE

    Asker kalabalığı. * Ses çokluğu.
  • RECRECE

    Sarsılma, titreme, sallanma.
  • RECS

    (Recse) şiddetli gök gürültüsü. * şiddetli ses.
  • RECSAN

    Gök gürlemesi sesi.
  • RECÜL

    Yetişkin erkek. Bir işin ehli. Er kişi. Adam.
  • RECÜLE

    Giyiniş ve hareketleriyle kendini erkeklere benzeten kadın.
  • RECÜLET

    Erlik, erkeklik.
  • RECÜLİYET

    Erkeklik, erkek olmak. * Cesâretlilik, erişkenlik.
  • RED'

    Geri verme, reddetme.
  • REDA'

    (Redaet) Süt emmek.
  • REDA'

    Önleme, men'etme, yasaklama.
  • REDAET

    Kötülük, fenalık, bayağılık.
  • REDAH

    (C.: Rudüh) Dolu büyük çanak. * Etli ve şişman kadın.
  • REDANE

    Tentelerin kenarlarında açılan ufak deliklerin yırtılmaması için o deliklere geçirilen mâdeni halka.
  • REDD

    Geri döndürmek, kabul etmemek, çevirmek, def etmek. * Bir şeyin karşılığını icra etmek. * Sözü selâset ve talâkatla eda edemeyip harfleri geri çevirerek konuşmağa sebep olan dilin tutukluğuna denir. * Cerhetmek. * Kötü ve fena şey.
  • REDDET

    Güzellikler arasında nazara çarpan çirkinlik. * Bir defa reddediş.
  • REDD-İ CEVAB

    Suâlin cevabını vermek.
  • REDD-İ HÂKİM

    Taraf tutan hâkimi kabul etmeyip reddetmek.
  • REDD-İ KELÂM

    Söze itiraz etme, karşılık verme.
  • REDD-İ SELÂM

    Selâm verenin selâmını almak.
  • REDDİYE

    Bir mes'ele hakkında zıt karşılık. Cevap. Beğenilmeyen bir şeye cevap vermek.
  • REDE

    Sıra. Bir duvardaki tuğla veya taş sırası.
  • REDEN

    Hazz denilen kumaş. * Silâhların biribirine dokunmasından çıkan ses. * İplik eğirmek.
  • REDİ

    (Rediye) Fenâ, kötü, bayağı.
  • RED'-İ CEYB

    Mc: İçinden sıkıntıyı atma.
  • REDİF

    Arkadan gelen, birisinin ardından giden. * Birbiri ardınca zuhur etmek. * Terhis olup ihtiyata geçen asker. * Edb: Beytin sonunda kafiyeden sonra tekrarlanan kelime.
  • REDİG

    Yere vurulmuş. * Nâdan, ahmak.
  • REDİM

    Eski, köhne kaftan.
  • REDM

    (C.: Rüdum) Bir şeyin önüne sed yapma. * Bir şey dâimi olmak ve akmak. * Pencere, kapı ve delik gibi yerleri tıkama. Tamâmen kapama. * Zülkarneyn seddinin ismi.
  • REDM-İ AZİM

    Zülkarneyn Seddi'nin ismi.
  • REDS

    Taş atmak.
  • REDYAN

    Davar yelmek.
  • REE

    (Bak: Rie)
  • REEL

    Fr. Gerçek, hakiki, sahici.
  • REF'

    Kaldırma, yüceltme, yukarı kaldırma. * Lağvetme, hükümsüz bırakma. * Gr: Arapça bir kelimenin sonunu merfu' (ötreli) okumak.
  • REFAGAT

    Bolluk içinde geçinme.
  • REFAH(ET)

    Bolluk, rahatlık.
  • REFAKAT

    Arkadaşlık, beraberlik.
  • REFD

    Atâ etmek, hediye vermek. * Yardım etmek. * Büyük kadeh.
  • RE'FE

    Esirgemek, korumak. Acımak. Şefkat etmek.
  • REFENN

    Kuyruğu uzun olan at.
  • REFES

    (Rüfâs) Kinayesi icab eden şeyi açık söylemek. * Kinâye olarak. * Cimâ, nikâh. * Fuhşiyyât.