R Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • RUŞENZAMİR

    Hakikatları bilen. Kalbi, gönlü hakikatlara vakıf olan.
  • RU-ŞİNAS

    f. Bilen, tanıyan.
  • RU-ŞİNASÎ

    f. Aşinâlık, tanırlık.
  • RUTAB

    Hurma.
  • RUTB

    Yaş ot.
  • RUTEBÎ

    Rütbelere ait.
  • RUTUBE

    (C.: Rutebât-Ruteb) Olmuş yaş hurma.
  • RUTUBET

    Yaşlık, nem, ıslaklık. * Havadaki veya yapı içindeki nem.
  • RUUD

    (Ra'd. C.) Gök gürültüleri.
  • RUUNET

    İnsana ağır gelecek hâllerde bulunma. * Sünepelik, bönlük.
  • RUVAL

    Salya.
  • RUVAT

    (Râvi. C.) Hikâye edenler. Rivayet edenler.
  • RUY

    f. Tunç.
  • RUY

    (Bak: Ru)
  • RUYA

    f. Yerden biten (bitki).
  • RUY-İ DERYA

    Denizin yüzü.
  • RUY-İ HUB

    Güzel yüz.
  • RUY-İ ZEMİN

    Yeryüzü.
  • RUY-İ ZİŞT

    Çirkin yüz.
  • RUYİN

    f. Tunç. * Tunçtan.
  • RUYİN-TEN

    f. Güçlü kuvvetli, tunç vücutlu.
  • RUY-VER

    f. Tunçtan.
  • RUZ

    f. Gün, 24 saatlik müddet. * Gündüz.
  • RU'Z

    (C.: Erâz) Okun, demirini sokacak yeri.
  • RUZ U ŞEB

    Gece ve gündüz.
  • RUZAA'

    (Razi. C.) Süt emen çocuklar. * Süt kardeşler.
  • RUZAN

    (Ruz. C.) Günler. Gündüzler.
  • RUZANE

    f. Gündelik. Yevmiye.
  • RUZBAN

    f. Kapıcı.
  • RUZBERUZ

    f. Günden güne.
  • RUZE

    f. Oruç.
  • RUZEDÂR

    f. Oruçlu.
  • RUZ-EFZUN

    f. Uzun ömürlü.
  • RUZEGÜŞA

    f. Oruç bozan, oruç açan, iftar eden.
  • RUZEHAR

    f. Oruç yiyen. Oruçsuz.
  • RU-ZERD

    f. Sararmış, sarı yüzlü.
  • RUZÎ

    f. Azık, rızık. Nasib, kısmet. * Gündüzle alâkalı. Gündüze âit.
  • RUZ-İ CEZA

    Kıyamet günü. * Haşir günü.
  • RUZ-İ HAŞİR

    (Ruz-i hesab) Kıyamet günü. * Âhiretteki toplanma günü. Haşir günü. Dirilip toplanıp hesap görülecek gün. (Bak: Yevm)
  • RUZÎHÂR

    f. Rızık yiyici. Canlı, mahlûk.
  • RUZİNE

    f. Gündelikçi.
  • RUZİRESAN

    f. Rızık yetiştiren, rızık ulaştıran, Allah (C.C.)
  • RUZMERRE

    f. Her günkü. Her günlük.
  • RUZNAME

    Vakit cetveli, takvim. * Günlük gazete, günlük hâdiselerin yazıldığı kâğıt. * Bir meclis veya hey'etin müzakerat proğramı. * Hergünkü gelir ve giderin kaydedilip yazıldığı defter.
  • RÜAVİ

    Köy yakınında ve halk yöresinde güdülen deve.
  • RÜBA

    (C.: Ravâbi) Tepe, yüksek yer.
  • RÜBA

    f. Kapan, çalan, alan (mânâsına birleşik kelimeler yapılır). Meselâ: Dil-rüba $ : Gönül kapan, gönül alan. İz'an-rüba $ : Aklı alan, hayret veren.
  • RÜBAÎ

    Dörtlük olan. Dörtle ilgili. * Edb: Dört mısralık belli vezinlerle yazılmış manzume. Aynı esasta 24 şekilli vezinle yazılan 4 mısralık şiir. * Gr: Mastarını meydana getiren dört harften hepsi de aslî olan kelimeler.
  • RÜBB

    (C.: Rubub) En aşağı derece ile pişmiş ve üçte birinden azı gitmiş olan sıkılmış üzüm.
  • RÜBBA

    (C.: Ribâb) Yakında doğurmuş koyun.