T Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • TEREKE

    (Terike) Ölen bir kimsenin bıraktığı malların hepsi.
  • TEREKKÜB

    Birleşmek. Karışmak. İmtizac etmek. * Bir şeyin birkaç parçadan meydana gelmesi.
  • TEREKKÜN

    (Rükn. den) Rükünleşme, erkân sırasına geçme, erkândan olma. * Mânen kuvvet bulma.
  • TEREMMU'

    Deprenmek.
  • TEREMMÜD

    Yanıp kül olmak.
  • TEREMMÜL

    Dul kalma. (Kadının) kocası ölme.
  • TEREMRÜM

    Bir şey söyleyecekmiş gibi yapıp, söylemeyip kalma.
  • TERENNÜH

    (C.: Terennühât) Sarhoşluktan veya başka bir sebepten dolayı sendeliyerek yürüme.
  • TERENNÜM

    Güzel güzel anlatma. * Yavaş ve güzel sesle şarkı söyleme. * Ötmek. Musikîleşmek.
  • TERENNÜMÂT

    (Terennüm. C.) Terennümler. Güzel güzel anlatmalar. * Şarkı söylemeler. Ötmeler, musikîler.
  • TERENNÜMSÂZ

    f. Terennüm eden, şarkı söyleyen.
  • TERES

    t. Pezevenk manâsına gelen bir hakaret sözüdür. Hakaret için kullanılır.
  • TERESSÜB

    Dibe çökmek. Tortulanmak, ayrılmak. Durulmak. Süzülmek.
  • TERESSÜL

    Acelesiz olmak, yavaş yavaş yapmak. * Harflerin mâhreclerine ve medlerine riâyet etme.
  • TERESSÜM

    Resmedilme, resimlenme. * Bir şeyin geriye kalan nişâne ve eserlerine bakma. * Tedkik ve teemmül eylemek.
  • TEREŞŞUH

    (C.: Tereşşuhât) Terlemek, sızmak. Sızıntı. Sızıntı meydana çıkmak.
  • TEREŞŞUHÂT

    (Tereşşuh. C.) Terlemeler, sızmalar, sızıntı yapmalar. * Kulaktan gelme haberler.
  • TEREŞŞÜF

    Suyu emme.
  • TEREŞŞÜŞ

    Su saçılmak. * Islanmak.
  • TERETTÜB

    Sıralanmak. * Gerekmek. Lâzım gelmek. Netice olarak çıkmak. * Bir yerde aslâ kımıldamak, bir vecih üzere sâbit ve pâyidar olup durmak. * Zuhura gelmek. * Muayen sebeblerin, muayyen ve mukannen olan neticeler vermesi.
  • TERETTÜL

    Zâhir olmak, görünmek.
  • TERETTÜM

    Bir şeyi unutturmamak için parmağa iplik bağlama.
  • TEREVVİ

    Tefekkür etmek, düşünmek.
  • TEREVVU'

    Korkma.
  • TEREVVUH

    Bir şeyden koku alma. * Mütegayyer olmak, rengi ve tadı değişmek.
  • TEREYY

    Açık olmak.
  • TEREYYÜB

    Cem'olmak, toplanmak, birikmek.
  • TEREZZÜN

    Vakar gösterme.
  • TERFEND

    (Terfende) f. Turfanda. Mevsiminden önce yetiştirilmiş meyve veya sebze.
  • TERFİ'

    Yükselme. Yukarı kaldırma. İ'lâ etme. * Talebenin sınıf geçmesi. * Rütbe alma. Rütbe verme.
  • TERFİAN

    Rütbesi yükseltilerek, rütbe alarak, terfi ederek.
  • TERFİÂT

    (Terfi'. C.) Terfiler. Rütbe vermeler. Rütbe almalar. * Yukarı kaldırmalar, yükseltmeler.
  • TERFİE

    Dirlik düzenlik temennisinde bulunma. * Sevindirme.
  • TERFİH

    Evlenen kimseye "Allah hüsn-ü imtizac eylemek nasibetsin" diye duâ etmek.
  • TERFİH

    Ferahlandırma. Refaha erdirme. Rahat ve bollukla yaşamasına sebeb olma.
  • TERFİK

    (Refik. den) Birinin yanına katma. Arkadaş etme.
  • TERFİKAN

    Birinin yanına katarak. Arkadaş ederek.
  • TERFİL

    Ta'zim. * Uzatma.
  • TERFİŞ

    Görmek.
  • TERFİYE

    Sevindirmek. * Rahat etmek.
  • TERGİB

    Şevklendirme, ümidlendirme. Rağbet verdirme. İsteklendirme.
  • TERGİM

    Yere sürtme. * Zelil etmek, hor ve hakir etmek. Rezil, kepaze etmek.
  • TERGİM-İ ENF

    Burnunu yere sürtme.
  • TERGİS

    Mal çoğaltmak.
  • TER-HANE

    f. Tarhana.
  • TERHİB

    Korkutmak. Fazla korkutmak.
  • TERHİB

    (C.: Terhibât) Hal hatır sorma.
  • TERHİBAT

    (Terhib. C.) Hal ve hatır sormalar.
  • TERHİBÂT

    (Tehrib. C.) Çok korkutmalar.
  • TERHİBEN

    Korkutmak suretiyle, korkutarak.