E Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • EKÂBİR

    (Ekber. C.) En büyükler. Pek büyükler. Devlet ricali. Rütbece büyük olanlar.
  • EKÂBİR-İ ULEMÂ

    En büyük âlimler, en büyük İslâm âlimleri. Âlimlerin en ileri derecede olanları.
  • EKADİH

    (Kıdh. C.) Kıdhlar, oklar.
  • EKAHİ

    (Ukhuvan. C.) Papatyalar, papatya çiçekleri.
  • EKALİM

    (İklim. C.) İklimler, memleketler, mıntıkalar.
  • EKALİM-İ BÂRİDE

    Soğuk iklimler, soğuk memleketler.
  • EKALİM-İ HÂRRE

    Sıcak iklimler, ülkeler.
  • EKALİM-İ SEB'A

    Yedi iklim. * Yedi kıt'a.
  • EKALL

    Daha az, en az, pek az. En küçük. (Bak: Akall)
  • EKALL-İ KALİL

    Azın azı, pek az, en az.
  • EKALLİYET

    (Akalliyet) Bir hükümetin tebaiyyeti altında yaşayan, yabancı din ve milliyete mensub olup, ekseriyeti teşkil etmeyen halk. Azlık. Azınlık.
  • EKAM

    (Ekme. C.) Tepeler, bayırlar.
  • EKANİM

    (Uknum. C.) Asıllar, rükünler, zatlar.
  • EKANİM-İ SELÂSE

    Üç unsur. (Bak: Teslis)
  • EKARİB

    Akrabalar. Yakın hısımlar.
  • EKARİM

    (Kerim. C.) Kerem sâhibi olanlar.
  • EKASIR

    (Akser. C.) En kısalar, pek kısalar.
  • EKASİ

    (Aksâ. C.) En uzaklar, pek uzaklar.
  • EKASİ-İ BİLÂD

    Uzak beldeler, en uzak şehirler.
  • EKASİM

    (Aksam. C.) Aksamlar, paylar, kısmetler.
  • EKASİRE

    (Kisrâ. C.) Kisralar, şahlar. Eski Acem padişahları.
  • EKASİS

    (Kıssa. C.) Kıssalar, ibretli hikâye ve dersler.
  • EKATİ

    (Kati. C.) Sürüler, koyun sürüleri.
  • EKAVİL

    (Akvâl. C.) Kaviller, sözler.
  • EKAVİL-İ BÂTILA

    Bâtıl sözler, doğru olmayan sözler.
  • EKAVİL-İ KÂZİBE

    Uydurma ve yalan sözler.
  • EKAZİB

    Yalanlar, kizbler, yalan ve uydurma sözler, asılsız kelâmlar.
  • EKAZZ

    Yeleksiz ok.
  • EKBA'

    (Kibâ. C.) Süprüntüler.
  • EKBAD

    (Kebed ve Kebid. C.) Kebedler, ciğerler.
  • EKBER

    Daha büyük, en büyük.
  • EKBER-ÜL KEBÂİR

    Kebâirin kebâiri. Büyüklerin en büyüğü. Büyük günahların en büyüğü. (Bak: Mubikat-ı seb'a)
  • EKBES

    Alnı yumru ve başı büyük kimse.
  • EKDÂR

    (Keder. C.) Kederler, acılar, üzüntüler.
  • EKDÂR Ü ÂLÂM

    Kederler, acılar.
  • EKDAS

    (Küds. C.) Küdsler. Hurmalar.
  • EKDER

    Bulanık. * Bozrenkli.
  • EKELE

    (Âkil. C.) Çok yiyenler, oburlar, pisboğazlar.
  • EKEME

    Bayır, yüksekte olan taşlık tepe.
  • EKERAT

    Ziraat ve imar için, sahiblerinin rençberlere verdikleri arazi.
  • EKESS

    Ufak dişli, küt dişli.
  • EKFA'

    (Küfv. C.) Eşler, benzerler, denkler, eşitler, uygunlar, müsaviler, muadiller.
  • EKFAL

    (Bak: Akfâl)
  • EKFAN

    (Kefen. C.) Kefenler, ölülerin sarıldıkları bezler.
  • EKHAL

    (Kühl. C.) Göze çekilen sürmeler.
  • EKHEB

    Gök renkli, mavi renkli.
  • EKHEL

    Gözü sürmeli.* Baş ve gövde damarı.
  • EKİD(E)

    Sağlam, metin, muhkem. * Sarih, kesin, açık, kat'i, muhakkak. Kuvvetli, te'kidli.
  • EKİDEN

    Metin, muhkem ve sağlam şekilde. * Açık ve kesin olarak. Sarahaten ve kat'iyyen. * Mükerreren, tekrar olarak.
  • EKİLE

    Yenmiş, yenilmiş yemek.