E Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • ES'ABÎ

    Gayet güzel ve beyaz göz.
  • ESABÎ'

    (Üsbu'. C.) Haftalar, yedi günlük zamanlar.
  • ESABİ-ÜL KADEM

    Ayak parmakları.
  • ES'AD

    Daha mes'ud, en bahtiyar. Daha said olan. En mes'ud.
  • ESADD

    Menedici.
  • ESAFİL

    (Esfel. C.) Esfeller. Sefâlet çekenler. Pek adi ve bayağı kimseler. Çok alçak olanlar.
  • ESAHH

    En sahih. Çok doğru. İllet ve kusurdan çok uzak ve beri olan $
  • ESAKIF

    (Üskuf. C.) Piskoposlar, başpapazlar, metropolitler.
  • ESAKİF

    (Eskef. C.) Eskiciler, kunduracılar.
  • ESAKK

    Yürürken dizlerini birbirine vuran.
  • ESAL

    Tâzim etmek, övüp medhetmek.
  • ES'AL

    Dişinin yanında zâid bir diş daha biten kimse.
  • ESALE

    Uzun yüzlü olmak. Sarkık olmak.
  • ESALİB

    (Üslub. C.) Üslublar. Tarzlar. Cihetler.
  • ESAM

    Günah. * Günah için olan cezâ.
  • ESAME

    Askerlerin. ve bilhassa Yeniçerilerin kaydı, ulüfe defteri.
  • ESAMİ

    İsimler, adlar.
  • ESAMM

    (C.: Summun) Kulağı sağır olan. * Katı taş.
  • ESANİD

    İsnadlar. Senedler.
  • ESANS

    Çeşitli yollarla bitkilerden elde edilen veya suni olarak yapılan, kokulu ve uçucu sıvı.
  • ESAR

    Esirlerin ellerini bağladıkları ince kayış.
  • ES'AR

    (Su'r. C.) Yiyecek içecek artığı.
  • ES'AR

    (Sı'r. C.) Narhlar. Satılan şeylerin bilinen ve değişmeyen fiatları.
  • ESARET

    Esirlik. Kölelik. Kullara kendini teslim etmiş olmak. Başka milletten olanlara boyun eğmek.
  • ESARET-İ HAYVANÎ

    Hayvanlara yakışır bir esirlik. Zulüm, işkence ve haksızlık içinde hayat geçirmek.
  • ESARİR

    Gizli sırlar. * Yüz ve avuçtaki çizgiler.
  • ESAS

    Ev eşyası. Eve âit lüzumlu şeyler. * Mal. Rızık.
  • ESAS

    Temel. Kök. Rükün. şart. Hakikat ve mahiyetler.
  • ESASAT

    (Esas. C.) Esaslar. Temeller, kökler.
  • ESASE

    f. Gözucu ile bakma.
  • ESASEN

    Kendiliğinden, aslından, temelinden.
  • ESASİYYE

    Asılla temelle alâkalı. Esasa ait ve müteallik.
  • ESATÎN

    Sütunlar. Üstüvaneler. Direkler. * Mc: İleri gelen kimseler.
  • ESATİR

    İlk zamanlara ait uydurma hikâyeler. Masallar. Mitoloji. * Saflar. Sıralar.
  • ESATİR-ÜL EVVELÎN

    İlk zamanlara ait efsâneler.
  • ESATÎZ

    (Esâtîze) : (Üstaz. C.) Usta başıları. Bir işin tedbirinde, öğretilmesinde önderlik edenler.
  • ESATT

    (C.: Sitât) Köse.
  • ESAVİD

    (Sevâd. C.) Sevadlar, karanlıklar, siyahlıklar.
  • ESB

    At, beygir, feres.
  • ESBAB

    (Sebeb. C.) Sebebler. Bir şeye vâsıta olanlar. Sebeb olanlar. (Evet, izzet ve azamet ister ki; esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve Celâl ister ki; esbab, ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden. M. N.)(Cenab-ı Hak, müsebbebatı esbaba bağlamakla, intizamı, temin eden bir nizamı kâinatta vaz'etmiş. Ve her şeyi, o nizama müraat etmeğe ve o nizamla kalmaya tevcih etmiştir. Ve bilhasa insanı da, o daire-i esbaba mürâat ve merbutiyet etmeğe mükellef kılmıştır. Her ne kadar dünyada, daire-i esbab, daire-i itikada galip ise de; Ahirette hakaik-i itikadiye tamamen tecelli etmekle, daire-i esbaba galebe edecektir. Buna binaen, bu dairelerin herbirisi için ayrı ayrı makamlar, ayrı ayrı hükümler vardır. Ve her makamın iktiza ettiği hükme göre hareket lâzımdır. Aksi takdirde daire-i esbabda iken; tabiatiyle, vehmiyle, hayaliyle daire-i itikada bakan; Mu'tezile olur ki, te'siri esbaba verir. Ve keza, daire-i itikadda iken, ruhuyle, imaniyle daire-i esbaba bakan da, esbaba kıymet vermeyerek Cebriye mezhebi gibi tenbelcesine bir tevekkül ile nizâm-ı âleme muhalefet eder. İ.İ.)
  • ESBAB-I FESHİYYE

    Huk: Bir i'lâmın istinaf suretiyle bozulmasını icabettiren sebepler.
  • ESBAB-I HAKİKİYE

    Gerçek sebepler, hakiki sebepler.
  • ESBAB-I MÛCİBE

    Gerektiren sebebler. İcab eden sebepler.
  • ESBAB-I MUHAFFİFE

    (Esbâb-ı mazeret) Yapılan bir cürmün ve kabahatın cezasını hafifletici sebebler.
  • ESBAB-I MÜCBİRE

    İcbar eden, cebreden, zorlayan sebepler.
  • ESBAB-I MÜŞEDDİDE

    Kuvvetlendiren, artıran sebepler. Cezâ hukukunda; cezâyı ağırlaştıran kanuni veya takdiri sebepler. (Esbâb-ı muhaffifenin zıddıdır.)
  • ESBAB-I NAKZİYYE

    Bir hükmün daha yüksek bir merci tarafından bozulmasını icâb ettiren sebepler. Bozma sebepleri.
  • ESBAB-I NÜZUL

    İnmesinin sebebleri. * Kur'an-ı Kerim âyetlerinin gelmesine (Cebrail Aleyhisselâm vasıtası ile indirilmesine) sebeb olan hâdiseler.
  • ESBAB-I SAHİHA

    Doğru ve sahih sebepler.
  • ESBAB-I SÜBUTİYE

    İsbata yarıyan sebepler. Sübut delilleri.