Mavi gözlü ve sarı tenli kimse. * Yelesi ve kuyruğu kırmızı olan sarı at.
EŞK-BAR
f. Çok ağlayan. Çok gözyaşı döken.
EŞK-EFŞAN
f. Çok ağlayan, gözyaşı döken.
EŞKEL
Gözlerinin akı kırmızılı olan adam. * Beyaz koyun.
EŞKELE
Hâcet.
EŞK-İ ŞÂDİ
Sevinçle ağlayış. Sevinçten dökülen gözyaşı.
EŞK-İ TARAB
Sevinçten dolayı akan gözyaşı.
EŞK-İ TEESSÜR
Teessürden dolayı akan gözyaşı.
EŞKİL
Yaban soğanı.
EŞKİYA
Şakiler. Yol kesenler. Asiler. Allah'a veya kanunlara isyan edip kötülük yapanlar. Haydutlar, anarşistler, âsiler. Hak ve kanunlara baş kaldıranlar, Allahın emirlerine karşı gelenler.
EŞK-RÎZ
f. Gözyaşı döken, ağlayan.
EŞKU
(şekâ. dan) şikâyet ediyorum (mealindedir).
EŞKU(B)
f. Tavan. * Tabaka, kat, derece, mertebe.
EŞK-VER
f. Ağlayan, gözyaşı döken.
EŞMAT
Saç ve sakallarına kır düşmüş olan.
EŞME
Kumsal yerde kaynayan pınar.
EŞMEL
Daha şâmil. Çok şeyleri içine alan. Daha çok kaplamış.
EŞNA
f. Yüzücü, yüzgeç. * Kıymeti büyük olan mücevher.
EŞNA'
Daha şeni. Çok çirkin ve fena.
EŞNE
Ağaç yosunu.
EŞNEB
Dişleri inci gibi beyaz olan adam.
EŞRAF
(şerif. C.) Şerefliler. İleri gelen büyükler.
EŞRAF-I BELDE
Memleketin ileri gelenleri.
EŞRAK
Ortaklar. şerikler.
EŞRAR
Tahribçiler. Kötülük edenler. * Kötü şeyler. şerliler.
EŞRAT
Nişanlar. Alâmetler. şartlar.
EŞRAT-I SAAT
Kıyâmet alâmetleri. (Bak: Kıyâmet).
EŞREF
En şerefli. Daha şerefli. En iyi, en güzel.
EŞREF-İ MAHLUKAT
Mahlukatın en eşrefi, yaradılmışların en şereflisi. İnsan.
EŞREF-İ SAAT
Saatlerin şereflisi. Uğurlu ve işlerin rast gittiği, dua ve dileklerin kabul edildiği an.
(Şavt. C.) Sıçrayışlar, zıplamalar, koşmalar, koşuşmalar. * Kâbe-i Muazzama'yı yedi defa tavaf etme, etrafını dolaşma.
EŞVE
Gözü değen kişi.
EŞVEŞ
Göz ucuyla bakan kişi. * Yüksek bina.
EŞYA
(Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s. * Elbise, yatak, çamaşır gibi malzemeler. * Yük, yük eşyası.