Sonsuz, nihayet bulmaz, bitmez.(Bir noktayı tam yerinde icad etmek için, bütün kâinatı icad edecek bir kudret-i gayr-ı mütenahî lâzımdır. Zira, şu kitab-ı kebir-i kâinatın her bir harfinin, bâhusus zihayat her bir harfinin, her bir cümlesine müteveccih birer yüzü, nâzır birer gözü vardır. M.)
GAYR-I ŞUURÎ
Şuursuz, şuurun dışında.
GAYR-I UZVÎ
Cansız. Uzvî olmayan. (İnorganik)
GAYR-I ZARURÎ
Zarurî ve mecburî olmayan.
GAYRİYET
Ayrılık. Gayrılık.
GAYS
İmdad. Yardım. * Yağmur. * Yağmurla meydana çıkan çayır.
GAYSAN
Gençlik şiddeti.
GAYS-I NÂFİ'
Faydalı yağmur.
GAYTALE
(C: Gıytal) Sık bitmiş olan ağaç. * Seslerin karışması.
GAYUB
(Gayâb-Gaybe) Kaybolmak.
GAYUR
Hamiyetli. Çok çalışkan. Dayanıklı. Çok gayretli. * Kıskanç. ("Gayyur" diye yazılması yanlıştır.)