İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İDMAN

    Alıştırmak. Bir şeyde meleke kazanmak için tekrar tekrar hareket yapmak. * Beden terbiyesi. Jimnastik.
  • İDMAN-I BEDEN

    Beden idmanı, jimnastik.
  • İDNA'

    Yakın etmek, yaklaştırmak.
  • İDRA

    Def etmek. * Bildirmek. Bildirilmek.
  • İDRAB

    (Darb. dan) Rüc'u etmek, vaz geçmek. Bir şeyi yapmaktan yüz çevirmek. Mukim olmak. * Bir kimse üzerine kırağı yağmak. * Sıcak yel eserek yerdeki suyu kurutmak. * Ekmeğin pişmesi. (Kamus'tan alınmıştır.)
  • İDRAC

    Dercetmek. Dürmek. * Bir yazıyı bir yere koydurmak.
  • İDRAK

    Anlayış. Kavrayış. Akıl erdirmek. Fehim. Yetiştirmek.(Maalesef insanlar teâvün sırrını idrak edememişler, hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar! İ.İ.)
  • İDRAKAT

    (İdrak. C.) Anlayışlar, kavrayışlar, idrak etmeler.
  • İDRAK-İ DAKİK

    İnce idrak.
  • İDRAK-İ MAÂLÎ

    Büyük mes'eleleri ve sırları kavramak, akıl erdirmek.
  • İDRAR

    Sidik. Bevl. * Çokça akıtmak. * Devamlı vermek.
  • İDRARAT

    (Derr. C.) Gelirler. Vâridat. Tahsilat.
  • İDRİHMAM

    İhtiyarlıktan dolayı zayıflayıp iş yapamamak.
  • İDRİK

    Dağlarda çok olan bir yemiş.
  • İDRİMAC

    Bir yere girip gizlenmek.
  • İDRİS (A.S.)

    Hz. Adem'in (A.S.) evlâdlarından ve Kur'anda ismi zikredilen, ilk yazı yazan, terzilik yapan peygamber (A.S.) (Bak: Meratib-i hayat)
  • İF

    Vakit.
  • İFA

    Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.
  • İ'FA'

    Çoğaltmak. * Terketmek.
  • İFA'

    Çocuğun büyümesi.
  • İFAD

    Bir kimseyi elçilik (sefirlik) vazifesiyle gönderme.
  • İFADAT

    (İfâde. C.) Anlatmalar. İfadeler.
  • İFADAT-I LÂZİME

    Gerekli ifadeler.
  • İFADE

    Anlatmak. Söylemek. * Fayda vermek, fayda tutmak.
  • İFADE-İ CEBRİYYE

    Zoraki ifade. * Mat: Cebir işaretleri ile maksadını anlatma.
  • İFADE-İ MERAM

    Dilek ve maksadını anlatmak.
  • İFADE-İ ŞİFAHİYYE

    Ağızdan söyleyerek, şifahî olarak ifade ederek.
  • İFADE-İ TAHRİRİYE

    Yazı ile anlatış.
  • İFAHA

    Yellenmek.
  • İFAHE

    Kan fışkırtma. * Kanatma.
  • İFAKAT

    (Fevk. den) İyileşme, hastalıktan kalkma. Hastalıktan kurtulup tamamen iyileşinceye kadar aradan geçen zaman. * Ayılma. Sarhoşluk veya baygınlıktan kurtulma.
  • İFAKAT-PEZİR

    f. İyileşmesi mümkün, iyileşebilir.
  • İFAKAT-YÂB

    f. İfakat bulucu, iyileşen.
  • İFAKAT-YAFT

    f. Sıhhat bulan, iyileşen, hastalıktan kalkan.
  • İFAL

    Sür'atle gitmek, hızla gitmek. * Uzaklaşmak, ırak olmak.
  • İFASA

    Yumuşak söylemek. * Aşikâre söylemek. Açık açık konuşmak.
  • İFATE

    (Fevt. den) Kaybetme, kaçırma, elden çıkarma.
  • İFATE-İ FIRSAT

    Fırsatı kaçırma. Fırsatı değerlendirememe.
  • İFATE-İ VAKT

    Vakit kaybetme, zaman harcama.
  • İFAVE

    Çorbanın iyisi. * Çömlek kaynarken yüzüne çıkan köpük.
  • İFA-Yİ VAZİFE

    Görevini yapma, vazifesini yerine getirme.
  • İFAZA

    (Feyz. den) Bereketlendirmek. Feyz vermek. Bol bol dağıtmak ve akıtmak. Taşıp yayılmak.
  • İFAZA-BAHŞ

    f. Feyizlendiren, feyiz aldıran.
  • İFAZE

    (Fevz. den) Maksada erdirmek. Merama kavuşmak. Zaferyâb eylemek.
  • İFCA'

    Geçimini genişletme.
  • İFCAC

    Kuş cıvıldaması, kuş ötmesi.
  • İFCAC-I TUYUR

    Kuşların cıvıldayışı.
  • İFCAR

    Fecir vaktine girme. * Bir kimseyi fâcir sayma.
  • İFCAS

    Mânâsız ve münasebetsiz şeylerle kibirlenme.
  • İFDA'

    Fidye kabul etme.