İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İHLAS-PERVERÎ

    f. Temiz yürekli, ihlas sâhibi olma.
  • İHLİL

    Erkek tenasül organının deliği, sidik yolu. Sidik deliği. * Kadınlarda memede sütün aktığı yer.
  • İHMA

    Bir şeyi ateşte kızdırma.
  • İHMAD

    Ateşin alevini söndürmek.
  • İHMAL

    Ehemmiyet vermemek. Yapılması lâzım bir işi sonraya bırakma. Dikkatsizlik. Başlayıp bırakmak. Terk etmek.
  • İHMAL

    Bir şeyi yüklemesi için yardım etmek. Yükletilmek.
  • İHMALCİ

    t. Dikkat etmeyen, dikkatsiz, müsamahacı.
  • İHMALKÂR

    f. İhmalci, işine dikkat etmeyen.
  • İHMAM

    Kederlendirmek. Mahzun etmek. * İhtiyarlatmak.
  • İHMİRAR

    Kızarmak. Kızıllık. * Kızıl hastalığı.
  • İHN

    Yün. Renkli yün, renkli kumaş.
  • İHNA'

    Acıma, merhamet etme, şefkat etme.
  • İHNAC

    Bir şeyi bir yana eğme.
  • İHNAK

    (Hunk. dan) Kin bağlama. Gazaplandırma.
  • İHNAK

    (Hunk. dan) Boğma.
  • İHNET

    Gazap, öfke. Hiddet. * Kalb katılığı. * Kin bağlamak.
  • İHRA'

    Eksiltme, azaltma, noksanlaştırma.
  • İHRAB

    Kaçma zorunda bırakma. * Çalışma, azmetme, didinme.
  • İHRAB

    Kavgayı kızıştırma, muharebeyi alevlendirme.
  • İHRAB

    Harâb etme, perişan etme.
  • İHRAC

    Çıkarmak. Dışarı atmak. Fazla malı başka memlekete göndermek. İstifade için meydana koymak.
  • İHRACAT

    (İhrâc. C.) Memleketteki fazla malı başka memlekete göndermek, satmak. * Çıkarmalar. İhraç etmeler.
  • İHRAK

    Akıtma, dökme.
  • İHRAK

    Ateşe atmak. Yakmak. Yandırmak. * Bulamaç yapmak.
  • İHRAK Bİ-N-NAR

    Ateşte yakma.
  • İHRAKAN

    Yakmak suretiyle.
  • İHRAK-I DÜMU'

    Gözyaşı akıtma, ağlama.
  • İHRAM

    Hacıların örtündükleri dikişsiz elbise. * Yün yaygı. Büyük yün çarşaf. * Fık: Hac veya umreyi yada her ikisini eda etmek için mübah olan şeylerden bazılarını nefsine menetmek ve onlardan sakınmak.
  • İHRAS

    Dilsiz olmak. Dilsiz kalmak.
  • İHRAZ

    Nail olmak. Erişmek. * Kazanmak. Kesbetmek. * Birisini güzel bir surette korumak.
  • İHRİZ

    Bitkin, dermansız. Kımıldanmağa ve bir şey yapmağa hâli ve mecâli olmayan.
  • İHSA

    Saymak. Sayılmak. İstatistik, sayım. * Kandırmak, aldatmak. * Zaptetmek. * Ezber etmek. * Fehmetmek. İdrâk eylemek.
  • İHSA'

    Yalnız bir ilim ve san'at dalıyla meşgul olup, o hususda ihtisas yapıp terakki etme. Husyelerini çıkarma, iğdiş etme, eneme, erkekliğini giderme.
  • İHSA'

    Hayvan tezeği yakma.
  • İHSAB

    Ucuzlama, fiattaki azalma.
  • İHSAD

    Ekin veya ot biçme veya biçtirme. Hasâd etme.
  • İHSAÎ

    Sayım ile alâkalı. İstatistiğe ait.
  • İHSAİYAT

    İstatistik. İstatistiğe ait mâlumatı toplama ilmi.
  • İHSAN

    (Hısn. dan) Sağlamlaştırmak. Tahkim etmek. * Zevcesini nâmahremden korumak. Kadın kendisini haramdan sakınmak. * Ehl-i azamet olmak.
  • İHSAN

    İyilik, lütuf, bağışlamak. * Sahilik etmek, cömertlik yapmak. * Allah'ı görür gibi ibadet etmek. * Güzel bilmek. Güzel eylemek.
  • İHSANAT

    (İhsan. C.) İhsanlar, lütuflar.
  • İHSANDİDE

    (C.: İhsandidegân) f. İhsan görmüş, bağış almış. Birinin lütfunu görmüş, minnettar.
  • İHSAN-DİDEGÂN

    (İhsandide. C.) İyilik görmüş olanlar, bahşiş almış kimseler, minnettar bulunanlar.
  • İHSANEN

    İhsan suretiyle. Bağışlayarak, lütuf ve iyilik ederek.
  • İHSANNAME

    f. Edb: İltifat mektubu. İltifat ve tahsini hâvi yazılan mektub.
  • İHSANPERVER

    f. İhsan edici. İyiliği çok sever.(İhsan ihsandır, eğer nev'e olsa veya muhtaca ve fakire olsa. Sehavet o vakit tam sehavettir, eğer millet için olsa, yahut milleti tazammun eden bir ferde olsa güzeldir. Şayet muhtaç olmayan şahsa olsa, şahsı tembel eder. Çingeneliğe alıştırır. Elhasıl, millet bâkidir, fert fâni!) (Münazarat)
  • İHSAR

    (Hasr. dan) Birisini işinden alıkoymak. * Fık: Hac için ihrama girmiş bir zâtın, Arafat'ta durmakla ziyaret tavafından; ve umre için ihrama girmiş bir kimsenin de tavaftan men edilmesi. Böyle men edilen zâta "muhsar" denir. * Kısaltma, kısalma. * Sıkıştırma.
  • İHSAS

    (Hisse. den) Pay ayırmak. Hisse vermek. * Azletmek.
  • İHSAS

    Hissetmek. Hissettirmek. Açık anlatmadan kapalıca bahsetmek. * Bulmak. Görmek. Bilmek. Zannetmek. İdrak etmek. Duyurmak.
  • İHSAS

    Aşağılık işler yapma. * Cimrilik, pintilik, hasislik.