İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İNTİHABAT

    (İntihab. C.) Yağmalar, talan etmeler, kapışmalar.
  • İNTİHABÎ

    İntihabla alâkalı, seçim ve seçme işlerine ait.
  • İNTİHAC

    Yol bulma, varma, ulaşma.
  • İNTİHAÎ

    (İntihaiyye) Sona ve nihayete ait. Bitme ile alâkalı.
  • İNTİHAK

    Zayıflatma, gücünü azaltma, kuvvetsizlendirme. * İşe yaramaz bir hale sokma.
  • İNTİHAL

    Çalma. Başkasının malını kendisinin gibi iddia etme. * Edb: Başkasının yazısını kendisinin gibi göstermek. Onu benimsemek. Böyle şiire, sirkatî şiir de denir.
  • İNTİHA-PEZİR

    f. Sona eren, nihâyet bulan.
  • İNTİHAR

    Kendi kendisini öldürmek. İdâm-ı nefs.
  • İNTİHAZ

    Ayaklanmak. Depreniş. Kalkmak. * Yola veya sefere çıkmak. Şüru eylemek.
  • İNTİHAZ

    Fırsat bilip kaçırmamak. Fırsat gözlemek.
  • İNTİKA

    Bir şeyi seçme, ayırdetme.
  • İNTİKAD

    İyi bilineni kötülemek. * Seçip ayırdetmek. * Kalp parayı gerçeğinden ayırmak. * Tenkid. * Fenni veya edebi eserlerin tarafsız bir nazarla incelenmesi sonunda fikir ileri sürülmesi.
  • İNTİKAH

    İyi bir haber veya söz işitip sevinme. * Zayıflama, kuvvetsizleşme.
  • İNTİKAH

    Kemikten ilik çıkarma.
  • İNTİKAL

    Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil-i mekân etmek. * Göçmek, geçmek. * Sirâyet. Bulaşmak. * Bir şeyin miras olarak kalması. * Bir mes'eleden diğer bir hususu veya neticeyi anlamak.
  • İNTİKALEN

    İntikal suretiyle.
  • İNTİKALÎ

    İntikal ile ilgili.
  • İNTİKAM

    Öç almak. Hınç ve acı çıkarmak.
  • İNTİKAMAT

    (İntikam. C.) İntikamlar, öç almalar.
  • İNTİKAMCÛ

    İntikam almağa çalışan, öç almak isteyen. İntikam arıyan.
  • İNTİKAS

    Eksilme. * İstibrâ için erkeklik organına su serpme.
  • İNTİKÂS

    (Nüks. den) Başaşağı dönme veya düşme.
  • İNTİKAŞ

    Nakışlanmak. Menkuş olmak.
  • İNTİKAZ

    Bozulma. * Çözülme, battal edilme.İNTİMA'Â : Birine mensub olma, intisâb etme. Bir kimseye bağlanma. * (Kuş) bir yerden uçup, başka bir yere konma.
  • İNTİSAB

    (Nasb. dan) Dikilip durmak. * Yükseğe kaldırmak. * Bir mansaba tayin olunmak. * Gr: Kelimenin mansub olması (Bak: Mansub)
  • İNTİSAB

    (Nisbet. ten) Bir yere, bir kimseye mensub olmak. Mâiyyetine girmek. Bağlanmak.
  • İNTİSAC

    (Nesc. den) Doku peyda eylemek. Doku, nesic hâsıl olmak. * Mensucat gibi iki taraftan çizgili ve dokumalı olma.
  • İNTİSAF

    Hakkını tam olarak alma, haklaşma. * Zaman, yarı olma. Vakit, yarıyı bulma.
  • İNTİSAF-I RAMAZAN

    Ramazan ayının ortası.
  • İNTİSAH

    Verilen öğütü dinleme, edilen nasihatı tutma.
  • İNTİSAH

    (Nesh. den) Kopyasını çıkarma.
  • İNTİSAK

    Sıra ile düzgün olma, intizamlı oluş.
  • İNTİSAR

    Yardım etmek. * Hakkını tamamen almak. * Öc ve intikam almak.
  • İNTİSAR

    Saçılmak. Dağılmak. * Püskürmek. * Toz kabarması. Kabarmak. * Buruna su çekmek. * Aksırıp tıksırmak.
  • İNTİŞA'

    Neş'et etme, gelişme, yetişme, neşv ü nemâ bulma.
  • İNTİŞAB

    Odun veya mal biriktirme. * Tutulup kalma.
  • İNTİŞAK

    Burna bir şey çekmek.
  • İNTİŞAR

    Dağılmak. Yayılmak. Üremek. * Tıb: Yorgunluktan damar şişip kabarmak. Umumileşmek.
  • İNTİŞAR-I ARZANÎ

    Hedefin sağ veya sol taraflarına düşen mermilerle, hedef arasında kalan mesafe.
  • İNTİTAK

    Kemer veya kuşak bağlama.
  • İNTİYAH

    Ağlama, göz yaşı dökme.
  • İNTİYAT

    Kendi reyi ile davranma, kendi istek ve iradesi ile hareket etme. * Asılı kalma.
  • İNTİZA'

    Koparıp alma, çekip koparma.
  • İNTİZAC

    Çok ağlama, fazlaca göz yaşı dökme. * Tıb: Çıbanın olgun hâle gelmesi.
  • İNTİZAH

    Suç ve kabahattan sıyrılma. Temize çıkma. * Def-i hâcet yaptıktan sonra temizlenme. Tahâretlenme.
  • İNTİZAM

    Tertib, düzen, düzgünlak ve nizam üzere olmak.
  • İNTİZAMIN İLCAI

    İntizamın zorlaması, mecbur etmesi, muztar kılması.
  • İNTİZAMPERVER

    f. Her şeyi tertib ve düzenli yapan. İntizâmı çok seven.
  • İNTİZAR

    (Nazar. dan) Gözlemek. Ümidederek beklemek.
  • İNTİZAR

    Adamak, nezretmek.