(İntihaiyye) Sona ve nihayete ait. Bitme ile alâkalı.
İNTİHAK
Zayıflatma, gücünü azaltma, kuvvetsizlendirme. * İşe yaramaz bir hale sokma.
İNTİHAL
Çalma. Başkasının malını kendisinin gibi iddia etme. * Edb: Başkasının yazısını kendisinin gibi göstermek. Onu benimsemek. Böyle şiire, sirkatî şiir de denir.
İNTİHA-PEZİR
f. Sona eren, nihâyet bulan.
İNTİHAR
Kendi kendisini öldürmek. İdâm-ı nefs.
İNTİHAZ
Ayaklanmak. Depreniş. Kalkmak. * Yola veya sefere çıkmak. Şüru eylemek.
İNTİHAZ
Fırsat bilip kaçırmamak. Fırsat gözlemek.
İNTİKA
Bir şeyi seçme, ayırdetme.
İNTİKAD
İyi bilineni kötülemek. * Seçip ayırdetmek. * Kalp parayı gerçeğinden ayırmak. * Tenkid. * Fenni veya edebi eserlerin tarafsız bir nazarla incelenmesi sonunda fikir ileri sürülmesi.
İNTİKAH
İyi bir haber veya söz işitip sevinme. * Zayıflama, kuvvetsizleşme.
İNTİKAH
Kemikten ilik çıkarma.
İNTİKAL
Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil-i mekân etmek. * Göçmek, geçmek. * Sirâyet. Bulaşmak. * Bir şeyin miras olarak kalması. * Bir mes'eleden diğer bir hususu veya neticeyi anlamak.
İNTİKALEN
İntikal suretiyle.
İNTİKALÎ
İntikal ile ilgili.
İNTİKAM
Öç almak. Hınç ve acı çıkarmak.
İNTİKAMAT
(İntikam. C.) İntikamlar, öç almalar.
İNTİKAMCÛ
İntikam almağa çalışan, öç almak isteyen. İntikam arıyan.
İNTİKAS
Eksilme. * İstibrâ için erkeklik organına su serpme.
İNTİKÂS
(Nüks. den) Başaşağı dönme veya düşme.
İNTİKAŞ
Nakışlanmak. Menkuş olmak.
İNTİKAZ
Bozulma. * Çözülme, battal edilme.İNTİMA'Â : Birine mensub olma, intisâb etme. Bir kimseye bağlanma. * (Kuş) bir yerden uçup, başka bir yere konma.
İNTİSAB
(Nasb. dan) Dikilip durmak. * Yükseğe kaldırmak. * Bir mansaba tayin olunmak. * Gr: Kelimenin mansub olması (Bak: Mansub)
İNTİSAB
(Nisbet. ten) Bir yere, bir kimseye mensub olmak. Mâiyyetine girmek. Bağlanmak.
İNTİSAC
(Nesc. den) Doku peyda eylemek. Doku, nesic hâsıl olmak. * Mensucat gibi iki taraftan çizgili ve dokumalı olma.
İNTİSAF
Hakkını tam olarak alma, haklaşma. * Zaman, yarı olma. Vakit, yarıyı bulma.
İNTİSAF-I RAMAZAN
Ramazan ayının ortası.
İNTİSAH
Verilen öğütü dinleme, edilen nasihatı tutma.
İNTİSAH
(Nesh. den) Kopyasını çıkarma.
İNTİSAK
Sıra ile düzgün olma, intizamlı oluş.
İNTİSAR
Yardım etmek. * Hakkını tamamen almak. * Öc ve intikam almak.