İ Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • İTARE-İ KEBUTER

    Güvercin kuşu uçurma.
  • İTARE-İ NAME

    Sür'atle ve hevesli bir şekilde mektub yollama.
  • İT'AS

    Öldürme, katletme.
  • İTAŞ

    (Atş. dan) Susuz bırakma, susuz olma.
  • İTAT

    Düşmanlık, zıtlık, adavet, muhasame.
  • İTAVE

    (C.: Etâvâ) Rüşvet verme.
  • İ'TA-YI MA'LUMAT

    Malumat verme. Bilgi verme.
  • İTBA'

    Tâbi' kılmak. Ardına katmak. * Gr: Bir kelimenin sonuna ilâve edilen tekerleme nev'inden mânasız söz. (Yazmak mazmak, Okumak mokumak gibi.)
  • İTBAK

    (Itbak) Kaplamak. Kapamak. Kapaklamak. * İttifak etmek. * Tecvidde: Harf okunduğunda, dilin üst damağa kapanması. (Bu halde okunan harfler sad, dât, tı, zı harfleridir. (Bak: İdbak)
  • İTBAL

    Kederlenme, kederlendirme. Derde, hüzne ve kedere düşürme.
  • İTDAN

    Islanma veya ıslatma.
  • İTFA'

    Söndürme. Bastırma. Dindirme. * Bir borcu ödeyerek bitirme. * Fizikte: İntizamlı ve eşit zamanlarla sallanan bir hareketin yavaş yavaş azalarak sıfıra inmesi.
  • İTFAİYYE

    Yangın söndürme birliği, teşkilâtı.
  • İTFAL

    İnsan vücudunun fenâ bir şekilde kokması.
  • İTFA-Yİ HARİK

    Yangının söndürülmesi.
  • İTHAF

    Hediye etmek. Armağan vermek. * Edb: Birisinin nâmına eser yazmak.
  • İTHAFNAME

    f. Bir eserin bir kimse adına olduğunu gösteren yazı.
  • İTHAM

    Kabahatli görmek. Suç isnad etmek. Töhmetlendirmek. Kabahatli görünmek. Töhmetli olmak.
  • İTHAMÎ

    İthamla ilgili.
  • İTHAMNAME

    f. İddianame.
  • İTİ

    Keskin, kesen. * Mc: Sert, acı.
  • İ'TİBAR

    (İtibâr) Ehemmiyet vermek. Hürmet, riâyet ve hatır saymak. Kulak asmak. İbret alıp uyanık olmak. Birisini veya sözünü makbul farzetmek. * Taaccüb etmek. * Şeref, haysiyet. * Bir şeyin gerçek değil, kararlaştırılan değeri. * Ticarette söz veya imzaya olan itimad.
  • İ'TİBARAT

    (İ'tibar. C.) İ'tibarlar, şeref ve haysiyetler. * Var sayılan şeyler, faraziyeler.
  • İ'TİBAREN

    ...den beri, ... başlıyarak, ... den başlıyarak, ...den (yerinde kullanılır.)
  • İ'TİBAR-I SURET

    Surete itibar etme, görünüşe değer verme.
  • İ'TİBARÎ

    (İtibarî) Hakiki kıymeti olmayıp kıymeti var kabul edilme. Farazî ve izafî olan. Varlığı, başka şeylere nisbet edilmesi halinde bilinen.
  • İ'TİDA

    Sesini yükseltmek. * Zulmetmek. * Haddinden geçmek.
  • İ'TİDAD

    Yardım isteme. İmdât isteme. * Bir şeyi kol üzerine alma.
  • İ'TİDAL

    Bir şeyde veya halde ifrat veya tefrite düşmemek. Vasat derece olmak. * Yumuşaklık. Uygunluk. * Gündüz ve gecenin birbirine denk, eşit olması. * Miktar ve keyfiyyet hususunda iki hâlet arasında mutavassıt olmak.
  • İ'TİDAL-İ DEM

    Soğukkanlı davranış. Heyecanlanmadan, acele etmeden, düşüne düşüne ve tedbirli hareket.
  • İ'TİFA'

    Bağış dileme, afvedilmesini isteme.
  • İ'TİFAR

    Yere vurma. Kavrayıp yere çarpma. Üzerine atılıp kavrama.
  • İ'TİKAB

    Veresiye vermeme. Bir malı borç olarak satmama. Parasını almadıkça malı teslim etmeme.
  • İ'TİKAD

    İnanmak. İnanç. Sıdk ve doğruluğuna kalben kararlı olmak. Gönülden tasdik ederek inanmak. Dinin temelini meydana getiren şeylere inanmak. (Bak: İltizam)
  • İ'TİKADÂT

    (İ'tikad. C.) İnanışlar. Bağlanışlar ve inançlar.
  • İ'TİKADÂT-I BÂTILA

    Bâtıl, hak olmayan, asılsız şeylere inanışlar.
  • İ'TİKAD-I FÂSİD

    Bozuk inanç.
  • İ'TİKADÎ

    İtikad ve inançla alâkalı.
  • İ'TİKADİYAT

    İtikada ait mes'eleler.
  • İ'TİKÂF

    Bir şeye devam etmek. * Ist: Bir yere çekilip yalnız ibadetle meşguliyet. Hususan Ramazanın son on gününde, mescidlerde ve buna benzer yerlerde kalıp, ibadet, ilm-i iman ve Kur'an, evrad ve ezkâr gibi ibadetlerle meşgul olmak. Böyle bir kimseye "Mu'tekif" denir.
  • İ'TİKAL

    Zorlaşma, müşkilleşme.
  • İ'TİKAL

    Sağmak için koyunun ayaklarını iki bacağı arasına alma. * Devenin dizini büküp bağlama. * Güreş yaparken rakibini sarmaya getirip yıkma.
  • İ'TİKÂL

    (Ekl. den) Kemirme, kemirerek yeme. * Dalgaların, deniz kenarlarındaki karaları döğerek aşındırması. * Tıb: Yaranın, vücudu yemesi. Yaranın büyümesi.
  • İ'TİKÂL-İ SEVÂHİL

    Kıyıların aşınması.
  • İ'TİKAM

    Biriktirme, yığma.
  • İ'TİKAR

    Birbirine karışıp sayılamama.
  • İ'TİKAS

    Tersine dönme, akislenme.
  • İ'TİLA

    (Ulüv. den) Yükselmek. Yukarı çıkmak. * Yüksek rütbelere çıkmak.
  • İTİLAF

    Anlaşmak. Görüşmek. Uyuşmak. Muvafakat. * Cem' olmak, birikmek.
  • İ'TİLAF

    Yem yeme.