(Muarraz. C.) Bir sözü söyleyip başka bir şey murad etme ve cem' olmak, toplamak itibariyle ma'razlar, ta'rizler, adem-i tasrihler, sarahatsizlikler.
MAARÎ
İnsanın daima çıplak kalan organ veya azası.
MAARÎC
(Mi'rac. C.) Merdivenler.
MAARİF
Tahsil ile elde edilen ilim, malûmat, bilgi. * Meharet. Üstadlık. Hüner. * Marifetler. Mâruflar. Kültürler. * Çehrenin manzarada zâhir olan yerleri. * Bir memleketin okullarını ve tahsil ihtiyacını idâre ve te'mine çalışan bakanlık.
MAARİF-İ MÜTENEVVİA
Çeşit çeşit bilgiler.
MAARİF-İ UMUMİYE NEZARETİ
Maarif vekâleti. Milli Eğitim Bakanlığı.
MAARİF-MEND
(C.: Maarifmendân) f. Bilgili, bilgi sahibi. Kültürlü.
MAARİF-MENDÂN
(Maarifmend. C.) Bilgi sahibi kimseler, bilgililer.
MAARİF-PERVER
f. Maarifin yayılıp intişar etmesine çalışan. Maârife ait şeyleri muhafaza eden.
MAARİK
(Ma'rek ve Ma'reke. C.) Savaş meydanları, muharebe alanları. Harp sahaları.
MAARÎZ
(Mi'raz. C.) Kapalı mânâlar. * Edb: Birden fazla mânası olan bir kelimenin, en uzak mânasını kasdetmeler.
MAARÎZ-ÜL KELÂM
Kelâmda irad olunan kapalı mânâlar. Bir sözün asıl mânâsından başka mânâyı istemeler.