M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MÂDER

    f. Ana. Çocuğu doğuran. Ümm.
  • MÂDERANE

    f. Annece. Anaya yakışır surette.
  • MÂDERENDER

    f. Üvey ana.
  • MÂDERÎ

    f. Analık. Annelik.
  • MÂDERZÂD

    f. Anadan doğma. Anadan doğduğu gibi.
  • MADG

    Çiğneme. Ağızda çiğneyiş.
  • MADGARE

    Mukabil iki tarafın şiddetli hücumları ile meydanda gelen savaş.
  • MADHEK

    Maskara. Gülünecek şey. Soytarı. Komik.
  • MADİH

    Keskin.
  • MADİH

    (Medh. den) Öven, medheden.
  • MA'DİL

    Sapılacak yer. Ma'dul.
  • MA'DİN

    (C: Meâdin) Hak Teâlâ'nın yerde halk ettiği. * İkamet ettikleri mevzi.
  • MADİYAN

    f. Dişi at. Kısrak.
  • MADREB (MADRIB)

    (C.: Madarib) Darb edilecek, vurulacak yer. * Kakma, çakma yeri.
  • MADREBE

    Kılıncın ağzı.
  • MADRUB

    Vurulmuş. Döğülmüş. Çarpılmış. Darbolunmuş. * Damgalanmış. * Mat: Darbedilen (çarpılan) sayı.
  • MADRUBEYN

    Mat: Birbirine çarpılan iki sayıdan herbiri.
  • MADRUS

    Örülerek yapılmış. Örülmüş şey.
  • MA'DUD

    Hesabedilen. Sayılan. Addedilen. * Muayyen. Belli.
  • MA'DUDAT

    Yumurta gibi sayı ile satılıp alınan şeyler.
  • MA'DUM

    Mevcut olmayan. Yok olan. Yok.
  • MA'DUMAT

    Yok olanlar. Yokluklar.
  • MA'DUMAT-I HÂRİCİYYE

    İlm-i İlâhide olup, maddi vücudu olmayan şeyler.
  • MA'DUMAT-I MÜMKİNE

    Var olacağı ilm-i İlâhîde mâlum olup, henüz mevcud olmayan hâdisat.
  • MA'DUMİYET

    Yokluk, ma'dumluk, yok olma.
  • MA'DUM-ÜL CİSİM

    Cismi olmayan.
  • MA-DUN

    Aşağı. Alt. Alt derece.
  • MA-FAT

    Kaybolan. Fevt olan. Elden çıkan şey. Kaybedilen.
  • MA-FEVK

    Üstünü. Üstün olanı. * Bir şeyin üstü, üst tarafı. Baş.
  • MA-Fİ-HA

    İçindekiler. O şeyin içinde olanlar.
  • MA-Fİ-L BAL

    Gönülde olan maksad ve meram. (Mâ-fi-z zamir de denilir.)
  • MA-Fİ-L YED

    Fık: Bir terekenin taksimi yapılmadan varislerden biri veya birkaçı ölürse, bunların terekelerinden varislerine düşen kendi mikdarları.
  • MA-Fİ-L-BAB

    Kapı içinde. Bir kitabın içindeki bölümde (babda) olan şey.
  • MA-Fİ-Z ZAMİR

    Kalbde ve gönülde olan.
  • MAFSAL

    Tıb: Vücuddaki kemiklerin ekli olan oynak yerleri. Eklem.
  • MAFSAL-I MÜTEHARRİK

    Tıb: Oynar eklem.
  • MAFTUR

    (Fıtrat. dan) Yaradılışta olan. Fıtratta bulunan. * Yaradılmış.
  • MA'FUC

    Dübürüne vurulmuş.
  • MA'FUN

    Bozulmuş ve çürümüş şey. * Kokmuş et.
  • MA'FÜVV

    Suçu afvedilmiş. Bağışlanmış. * İstisnâ edilmiş, müstesnâ kılınmış, ayrı tutulmuş.
  • MAGABBE

    Akıbet, son, netice.
  • MAGABIT

    İmrenilme. Gıpta edilme.
  • MAGABİN

    (Magben. C.) Kasıklar, uyluk kemikleri.
  • MAGAFİR

    Çirkin kokulu bir zamk.
  • MAGAFİR

    (Miğfer. C.) Çelik başlıklar, miğferler.
  • MAGAK

    f. Çukur.
  • MAGAKÇE

    f. Küçük çukur. Çukurcuk.
  • MAGALE

    şer, kötü.
  • MAGALIB

    Üstün gelen, galebe eden.
  • MAGALIK

    (Mağlak. C.) Kilitler, sürmeler.