(Taam. dan) Yemekler. Taamlar. Yenecek şeyler.("Hem hiç mümkün müdür ki: Fâtır-ı Kerim, Halik-ı Rahim, küçük midenin cüz'i arzusunu ve muvakkat bir beka için lisan-ı hal ile duasını hadsiz enva-ı mat'umat-ı lezizenin icadiyle kabul etsin de, umum nev-i beşerin pek büyük bir ihtiyâc-ı fıtriden gelen pek şiddetli bir arzusunu ve külli ve daimi ve haklı ve hakikatlı, kalli, halli bekaya dâir gayet kuvvetli duâsını kabul etmesin? Hâşâ.. yüzbin defa hâşâ.." L.)
Mâturidi Mezhebi ve bu mezhebden olan. Semerkand şehrinin Mâturid köyünden olan Ebu Mansur-u Mâturidi'yi (Hicri: 280-332) itikadda imam olarak kabul edenler. Amelde Hanefi Mezhebinden olanlar, itikadda Maturidi mezhebindendir. Çünkü bu Zât, Ehl-i Sünnet itikadına muhalif görüşleri, eserleri ile reddederek ıslâh etmiştir.
MA'TUT
Mağlup, yenilmiş.
MATV
Çekmek.
MATVÎ
Bükülü, dürülmüş, kıvrılmış şey.
MATVİYY
Dürülmüş nesne.
MATVİYYÂT
Dürülmüş ve bükülmüş olanlar. Kitap sahifeleri gibi toplanmış olanlar.
MATVİYYEN
Sarılı olduğu halde. Dürülerek. Kıvrılarak.
MAUK
şer, yaramaz.
MAUL
Üstün gelinmiş.
MA-UL HAYAT
Mc: Haysiyyet. Şeref, yüz suyu. * Hayat suyu. (Bak: Ab-ı hayat.)
MA-UL VERD
Gül suyu.
MAUN
Eve lâzım şeyler. Ev eşyası. * Malın zekâtı. * Ufak tefek ihtiyaçlar. * Nefaseti sebebi ile (nefsin çok hoşuna gittiğinden) kimseye verilmek istenmeyen şey.
MAUN
Yardım, imdat. * Taat. İnkiyad. İtaat.
MÂUN SURESİ
Kur'an-ı Kerim'in 107. Suresidir. "Eraeyte Suresi" de denir.
MAUNE
Mavna. Yük taşıyan büyük kayık.
MAUNET
Yardım. İmdat. * Azık. Yol yiyeceği. * Cenab-ı Hakk'ın salih kullarına olan imdadı, inayeti. * Huk: Masarif.
MÂ-ÜL BAHR
Deniz suyu.
MÂ-ÜL HAYAT
Hayat suyu. (Bak: Ab-ı hayat)
MA'V
Olmuş taze hurma. * Ses, avaz.
MA-VAKAA
Vaki' olan. Hâdise. Sergüzeşt.
MA-VEKA'
(Mâ-Vaka') Vâki olan, olup biten.
MA'VEL
Ağıt edecek yer.
MA-VERA
Bir şeyin gerisinde, arkasında veya ötesinde bulunanlar.
MÂ-VERAÎ
Öteye mensub ve âid. * Diğer âlemle alâkalı.
MAVERA-ÜN NEHR
Ceyhun ırmağının doğusunda kalan ülkelere müslüman coğrafyacıların verdiği ad. Türklerin yaşadıkları bu ülkeler, Ceyhun ve Seyhun ırmaklarının havzalarını ihtiva ediyordu. * Dicle ile Fırat arası.
MAVİYE
Billur taşı.
MAVNA
Limanlarda, şamandıralara bağlı olarak yükleme ve boşaltma yapan gemilerden, kıyılara römorkör yedeğinde yük götürüp getiren tekne.