(Minsa'. C.) Medine-i Münevvere'nin dışında meşhur bir yer.
MENASIB
(Mansıb. C.) Devletin başlıca hizmetleri. Makamlar, rütbeler, pâyeler.
MENASIB-I SEYFİYE
Askerlik hizmetleri.
MENASİK
(Mensek. C.) İbâdet edecek yerler. İbâdet ederken lüzum eden usul, yol ve tarz.
MENASİK-ÜL HAC
Hacı olmak için Mekke-i Mükerreme'ye gidenlerin Kâbe'yi ziyaret etme, Arafat'ta vakfeye durma, kurban kesme, ihram giyme, muayyen bir yerden bir yere kadar yürüme gibi yapılan ibadet rükünleri. (Bak: Sa'y)
(C: Menâcin) Sığırın döndürdüğü dolap. * Sığırların çektiği kağnı.
MENCINIK
(C: Mencınıkât) Mancınık.
MENCUB
Dibâgat olunmuş deri. * Geniş kadeh.
MENCUD
Kederli, tasalı, gamlı.
MENCUK
f. Bayrak direkleri ve minâre başına takılan küçük ay. * Sancak, bayrak. * Şemsiye.
MEND
f. Kelimelerin sonuna getirilerek "sahip" mânasına edattır.
MENDEB
Tehlike. Ölüm. * Gürültü ve şamata ile ağlama.
MENDEME
Pişman olma. Nedâmet etmek. * Pişman olacak yer.
MENDİL
(Mindîl) (C: Menâdîl) Mendil. * Küçük havlu, peçete.
MENDUB
Yapılması beğenilen iş. Şeriatın yasak etmediği veya emretmediği iş olmakla beraber yapılmasında sevab ve mendubiyet olan amel. Müstehab. * İyilikleri anlatılarak arkasından gözyaşı döküp ağlanan ölü.