(Mâni. C.) Engeller, mâniler, özürler. * Engel olanlar, mâni olanlar, geri bırakanlar. * Kuvvet ve cemâat.
MENEND
(Mânende-Mânend) f. Nazir. Eş. Benzer. şebih. Müşabih.
MENFA
Nefyolunan yer. Birinin sürüldüğü yer. Nefiy yeri.
MENFAAT
Fayda. Kâr. Gelir. İhtiyaç karşılığı olan şey.
MENFAATBAHŞ
f. Faydalı, yararlı. Menfaat ve fayda veren.
MENFAATDÂR
f. Menfaat ve fayda gören.
MENFAATPEREST
f. Yaptığı işin sadece faydasını düşünen. Sadece nefsine ait kârları, faydaları düşünerek çalışan. Allah rızasını esas gaye yapmayan kimse.
MENFED
Tükenmek, yok olup gitmek.
MENFER
Geri kaçılacak yer. Nefret edilecek, sevilmeyecek yer.
MENFES
(Nefes. den) Nefes deliği. Nefes alacak yer.
MENFEZ
Nüfuz edecek delik, pencere. Delik. Ağız. Yarık. Girilecek yer.
MENFÎ
Müsbetin zıddı. Müsbet olmayan. * Nefyedilmiş, sürgün edilmiş. Sürgün. * Bir şeyin olmayacak cihetini düşünen. * Hakikatın aksini iddia eden. * Gr: Başında nefiy edatı bulunan kelime veya cümle. * Nâkıs. Negatif, olumsuz.
MENFİYYEN
Sürgün olarak.
MENFUH
Üfürülmüş. * Büyük karınlı. Nefholunmuş.
MENFUR
Kendisinden nefret edilen, sevilmeyen. İğrenç. * Mebguz.
MENFUS
Yeni doğmuş çocuk.
MENFUŞ
(Pamuk veya yün gibi) atılmış ve didilmiş. Dağılmış, didik didik edilmiş.
MENGENE
Tazyik veya sıkıştırma için kullanılan demir veya tahta âlet.
MENGUŞ
f. Küpe.
MENH
Burun deliği.
MENH
Verme, ihsan etme.
MENHAR
(C.: Menâhir) Hayvan kesilecek yer. Hayvan boğazlanan yer. Mezbaha.
MENHAT
Mâni, nehyedici, engel.
MENHEB
Yağma etmek. Yağma edecek yer.
MENHEC
(C.: Menâhic) Geniş, açık yol.
MENHEC-İ SEDÂD
Doğruluk yolu. Sırât-ı müstakim.
MENHEL
(C.: Menâhil) Hayvan sulanan yer. * Menzil, durak. Konaklanacak yer.
MENHERE
(C: Menâhir) Mahalle arasındaki süprüntülük.
MENHÎ
Şer'an yapılması yasak olan, haram olan şey.
MENHİR
(C.: Menâhir) Burun deliği.
MENHİYYAT
Şer'an haram edilenler. Yasak edilmiş, İlâhi emirle men'edilmiş olanlar. Nehyedilenler. Yasak olanlar.
MENHUB
Korkak adam. * Muhtar, müntehab, seçkin.
MENHUB(E)
(Nehb. den) Talan edilmiş, yağma edilmiş.
MENHUM
Nasıl yerse yesin karnı doymaz kimse. * Bir şeye çok hırs gösteren kişi.
MENHUS
Zayıf, etsiz.
MENHUS
Kuyruğunun yanları uyuz olan deve.
MENHUS
Uğursuz. Kötü. Meş'um.
MENHUŞ
Yılan, akrep cinsinden bir hayvan tarafından sokulmuş.
MENHUT
Yontulmuş. Tıraş edilmiş. Yontulmuş ağaç.
MENİ
Erkek veya dişinin bel suyu. Döl suyu. Nutfe. Sperma.