(C: Mekanib) Otuz kırk kadar olan at sürüsü. * Avcılar torbası.
MIKNEVA
Hizmet eden, hizmetçi.
MIKRA'
Hekimlerin, hastanın vücudunu dinledikleri âlet.
MIKRA'
Balta gibi bir âlet olup, onunla taş parçalanır.
MIKRAME
Nakışlı eşarp. Mendil. Havlu. Peştemal.
MIKRAZ
(C.: Mekariz) Makas. Kesecek âlet.
MIKTAL
(C.: Mekâtıl) Bıçkı.
MIKTARE
Kuş ayağına yapılan köstek. * Kelepçe.
MIKVEM
(C: Mekâvim) Saban ağacının tutulacak yeri.
MIKVES
Yay kabı.
MIKZAF
Kayık küreği.
MIKZEF
Tanbur.
MI'LA
Çulhaların çukur içinde ayak ile basıp oynadıkları nesne.
MI'LAK (MA'LUK)
(C: Meâlik) Üzengi kayışı. * Üzüm hevneği. * Et ve üzüm asılan çengel.
MINKARÎ
Gaga biçiminde. Gagaya benzer olan. * Gaga ile alâkalı.
MINTAKA
(Mıntıka) Muayyen bir yer. Havali. Taraf. Kısım. Kuşak. Kenar. Yeryüzünde bir kısım. Bölge.
MINTAKA-İ MEMNUA
Yasak bölge.
MINTIKA-İ HARRE
Sıcak mıntıka. Ekvator iklimi olan yerler. Hatt-ı istiva mıntıkası.
MINTIKAT-ÜL BÜRUC
Burçlar mıntıkası. Coğ: Oniki burcun bulunduğu tutulma dairesi. (Bak: Büruc)
MINTÎK
Çok düzgün konuşan.
MINZAR
Röntgen. * Bakma âleti.
MIS'AD
Merdiven. Yükseğe çıkmakta kullanılan âlet. Asansör.
MI'SAM
(C: Meâsım) Kolun bilezik takacak yeri.
MI'SAR
(C: Meâsır) Yeni hayız görmüş ve büluğuna yetişmiş olan kız.
MISBAH
Kandil. Çıra. Meş'ale. Lâmba. (Aya, güneşe, yıldızlara ve mecâzen de Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) bu isim verilmiştir.)Sabah ve sabahat maddesinden ism-i âlettir ki; sabah gibi lâtif ve kuvvetli aydınlık veren lâmba demektir. (E.T.)
MISBAH-ÜL MESHUR
Sabahlayan, sabahlamış.
MISDAGA
Yüz yastığı.
MISDAK
(Sıdk. dan) Bir şeyin doğru olduğunu isbata yarayan şey. Tasdik âleti. * Alâmet. Tavır. Tarz. Düstur. * Değer ölçüsü.
MISDAKIYYÂT
Mısdak ilmi.
MISFAT
Süzgeç. Tasfiye âleti.
MISGAR
Sarı yüzlü.
MISKA'
(C: Mesâki) Fasih dilli, güzel sesli kişi.
MISKAB
Delme âleti.
MISKAL
Cilâlayan, parlatan âlet. * İnce. Zarif.
MISKAT
Su kovası.
MISR
(C.: Emsâr) İki şey arasındaki perde, hâil. * Memleket. Şehir. * Afrika'nın şimalinde bir memleket ismi. * Bir hububat adı.
MISRA'
Kapı kanadı. * Edb: Bir manzum yazının her bir satırı. Tam bir vezin ölçüsüne göre tanzim edilmiş söz.
MISRÂ-İ ÂZÂDE
Edb: Başlıbaşına mânası bulunan mısra.
MISRÂ-İ BERCESTE
Edb: En güzel ve en kuvvetli olan mısra.
MISRAM
(C: Mesârim) Orak.
MISRAN
Basra ile Kufe şehirleri.
MISRÎ
(Mısriyye) Mısırlı. * Mısır ülkesiyle alâkalı.
MISTABA
(C.: Mesâtıb) Peyke, sedir.
MISTABANİŞİN
f. Sedirde oturan.
MISTAR
Yazının güzelliğine, düzgünlüğüne yarayan âlet. Yazı yazarken satırları doğru gösterebilmek için lâzım olan çizgileri yapmağa yarayan âlet. * Sıvacıların bir âleti.