f. Merhamet ve şefkat sahibi. Muhabbetli, sevimli, yumuşak huylu ve güleryüzlü.
MİHRBANÎ
f. Dostluk, muhabbet, sevgi.
MİHRE
f. Acemi ördekleri avlamak için su kenarlarına bağlanan ördek.
MİHREF
(C.: Meharif) İçine yemiş koydukları kap.
MİHREZ
İğne, ibre.
MİHRGAN
f. Sonbahar. Güz mevsimi. * Eski İranlıların iki büyük bayramlarından birinin adı.
MİHRNAZ
f. Naz güneşi. Çok nazlı.
MİHSAD
Ekin orağı.
MİHSAF
(C.: Mehâsıf) Biz dedikleri ince uzun demir.
MİHSAL
Keskin kılıç.
MİHSAL
Ok yapılan demir.
MİHSARRE
Bir kimsenin elinde tuttuğu sopa veya değnek.
MİHSERE
Süpürge.
MİHŞAH
(C.: Mehâşi) Kaba kilim.
MİHTAB
Balta. Odun kesmekte kullanılan âlet.
MİHTAT
Cetvel tahtası.
MİHTER
(C.: Mihterân) Daha büyük. Daha ulu.
MİHTERÂN
(Mihter. C.) f. Daha büyükler.
MİHTERÎ
f. Büyüklük, ululuk, azimlik.
MİHVAL
Çok hilekâr. Hileci. Dolandırıcı.
MİHVEKA
Süpürge.
MİHVER
Dünyanın kuzey ve güneş kutbu arasından geçtiği farz olunan hat, dönen bir şeyin ortasından geçen mil. Düzgün geometrik şekilleri iki eşit kısma ayıran doğru çizgi. Çark ve tekerlek gibi dönen şeylerin ortasından geçen mil. Merkez. * Mat: Üzerinde bir müsbet ciheti var farzedilen sonsuz hat. * Kağnı arabasının dingili.
MİHVER-İ ÂLEM
Arzın merkezinden geçerek semâ küresini her iki tarafta kesen mevhum hat.
MİHVER-İ ARZ
Arzın kuzey ve güney kutupları arasında uzanıp, merkezden geçtiği farz olunan hat.
MİHVER-İ HAREKÂT
Askeri harekâtın yapıldığı yer.
MİHVER-İ NEBAT
Kök, gövde ve yaprakların tamamı.
MİHYAC
Şiddetli. * Çok, ziyâde, fazla.
MİHYAF
Tez susayan davar.
MİHYAL
Bir yıl ekilip, bir yıl ekilmeyen arazi.
MİHYAT
İğne.
MİHZA (MİHZAB)
Ateş karıştırmakta kullanılan ağaç.
MİHZAB
Boyacıların elbise boyadıkları küp.
MİHZAC
Çamaşır tokacı.
MİHZAK
Çok gülen kadın.
MİHZAR
Mânâsız ve saçma sapan sözler konuşan.
MÎK
Çabuk ağlayan, yufka yürekli olan.
MÎK
f. Çekirge.
MİKA
Muhabbet, sevgi.
MİKAA
Kassarların üzerinde bez döğdükleri ağaç. * Kassarlar tokmağı. * Yaşlı ve uzun boylu kimse.
Mİ'KAB
Kızdan sonra oğlan doğuran kadın. Bir oğlan sonra bir kız doğuran.
MİK'AB
Geo: Küb. * Mat: İki defa kendisi ile çarpılan sayı.
MİK'AB
(C.: Mekâıb) Topuk mesti.
MİKÂİL
Rezzakıyyet arşının hamelesi olan büyük Melek. Dört Büyük Melekten birisi. (Bak: Melâike)
MİKAMME
Süpürge.
MİKAT
Bir iş için tayin edilen zaman veya yer. * Mekke-i Mükerreme yolu üzerinde hacıların ihrama girdikleri yer.