Fr. Mistisizm ile âlâkalı. * Fls: Bâtıni. Kalben çok dindar. Sofi.
MİSVAK
Kullanılması pek çok faydalı olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) ehemmiyetle tavsiye ettiği, diş fırçası vazifesini de gören, hoş kokulu ve meyvesiz bir ağacın dallarından kesilip kullanılan parça.
MİSVAT
Kazan kepçesi.
MİSVAT
Ekincilerin sürgüsü.
MİSYON
Fr. Bir vazife ile bir yere gönderilen hey'et. * Bir şahıs veyâ hey'ete verilen vazife.
MİSYONER
Fr. Hıristiyanlığı neşre ve tanıtmağa çalışan kimse.
MİŞ
f. Koyun, ganem.
MİŞ'
Aşı dedikleri kızıl balçık.
MİŞA'
Kumsuz yer.
Mİ'ŞAB
Otu bol olan çayırlık yer.
MİŞAİL
(Bak: Mihâil)
MİŞ'AL
(C: Meşâıl) Köylülerin deriden yaptıkları ayaklı küp.
MİŞAR
Testere.
Mİ'ŞAR
Mat: Onda bir. (1/10) * Bâzılarınca da binde bire denir.
MİŞ'AR
Şan, şeref, haysiyet ve vakar.
Mİ'ŞAR (MİŞÂR)
(C: Meâşir) Dülger testeresi.
MİŞAT
(Meşt. C.) Taraklar, baş taramağa mahsus taraklar.
MİŞ'AT
(C: Meşâi) Kuyunun toprağını çıkardıkları zenbil.
MİŞATİYE
Tarak kılıfı.
MİŞCEB
(C: Meşâcib) Üzerinde çamaşır kuruttukları kafes. * Yüksek yere erişmek için yapılan sandalye.