M Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • MİŞVEL

    Orak.
  • MİŞVERE

    Minder.
  • MİŞVEZ

    (C: Meşâviz) Tülbend.
  • MİŞYA'

    Boşboğaz. Çok konuşan.
  • MİŞYE

    Bir yürüme çeşidi.
  • MİŞZEB

    Dişli orak. * Bağcıların asma çubuğu kesecek âletleri.
  • MİTA'

    Bir şeyin son bulduğu yerin sonu. * Geniş yol. * Yolların birleştiği yer.
  • MİTADE

    Matkap başı.
  • MİTAM

    Her zaman ikiz doğuran kadın.
  • MİT'AM

    (C.: Matâim) Çok yemek yiyen. Yemeği bol olan.
  • MİTAN

    (C: Meyâtın) At yarıştırdıkları yer.
  • MİTAT

    (Bak: Midhat)
  • MİTE

    Bir nevi ölmek.
  • MİT'EM

    Bir defalık ikiz doğuran kadın.
  • MİTHARA

    (Tahâret. den) Matara.
  • MİTİN

    f.. Taşları kayaları paçalamada kullanılan büyük çekiç.
  • MİTİNG

    İng. İçtimaî ve siyasî bir mes'ele için yapılan büyük toplantı.
  • MİTOLOJİ

    Fr. Efsane bilgisi.
  • MİTRALYÖZ

    Fr. Makinalı tüfek.
  • MİTRES

    Kapı ardınca koydukları ağaç.
  • MİV

    f. Kıl.
  • Mİ'VAN

    Ahâliye yardım eden, halka yardımı çok olan kimse.
  • MİVE

    Meyve kelimesinin aslıdır.
  • Mİ'VEL

    (C.: Meâvil) Büyük taşları ve kayaları parçalamaya yarıyan sivri kazma.
  • Mİ'VEZ(E)

    (C: Meâviz) Çocuk sardıkları bez, kundak. * Eski kaftan.
  • MİYAH

    (Mâ. C.) Sular.
  • MİYAH-I CÂRİYE

    Akar sular.
  • MİYAH-I HÂRRE

    Kaplıca suları gibi olan sıcak sular.
  • MİYAH-I MALİHE

    Tuzlu sular.
  • MİYAH-I MERRE

    Acı sular.
  • MİYAN

    f. Orta, ara, vasat, meyan.
  • MİYANBEND

    f. Kemer, kuşak.
  • MİYANBESTE

    f. Bel bağlamış. * Mc: Hemen işe hazır.
  • MİYANE

    f. Ara. * Orta, vasat. * Helva gibi bazı yemeklerin pişme kıvamı. * Ortaya serilen halı. * Gerdanlığın ortasındaki büyük inci.
  • MİYANÎ

    (Minâ. C.) Limanlar.
  • MİYANSER

    f. Yarısı kıymetli taşlarla süslü bir cins taç.
  • MİYANSERA

    (Miyânserây) Avlu. Ev meydanı.
  • Mİ'YAR

    Ölçü. Bir şeyin kıymet ve vasfını gösterir olan.
  • MİYERE

    Taam, yemek.
  • MİYSERE

    (C: Mevâsir) Eyer yastığı. * Eyer altına koydukları keçe. * Çul içine koyulan keçe. * Yatacak döşek, yatak.
  • MİZ

    Misâfir. * Sofra, mâide. * Temiz, pak.
  • Mİ'ZA

    Ufak taşlı sert yapılı sağlam yer.
  • MİZ'A

    Ayıracak alet. Kesecek alet.
  • MİZAB

    (C.: Meâzib) Oluk, su yolu.
  • Mİ'ZAB

    (C: Meâzib) Dam oluğu.
  • MİZAB-I BÂRÂN

    Yağmur oluğu.
  • MİZAC

    Huy, tabiat, fıtrat, bünye. * Bir şeyle karıştırılmış olan başka bir şey.
  • MİZ'AC

    Bir yerde karar etmeyen kadın.
  • MİZAC-DAN

    f. Mizac bilen, mizaçtan anlıyan.
  • MİZACGİR

    f. Mizâc ve keyiflere göre hareket eden.