Boş bırakılmış. Atâlete atılmış. * Hâlık'a itikat etmeyen. (Bak: Ta'til)
MUATTIŞ
(Atş. dan) Susatan, susatıcı.
MUATTİS
(Ats. dan) Aksırtan, aksırtıcı.
MUÂVAZA
İki tarafın da ivaz vererek, anlaşarak yaptığı akit. Sayışma. Bir şeyi diğer bir şeye bedel, ivaz olarak vermek. Aslı olmadığı halde menfaat celbi için hususi bir surette müzakere ile yapılan hileli iş. Yapmacık.
MUÂVAZATEN
Değiş yapma ile. İki tarafın da rızası dâhilinde değiştirme ile. * Hileli, dalavereli.
MUAVEDE(T)
(Avdet. den) Dönüş, geri dönme, avdet etme. * Adet edinme.
MUAVEME
(Ağaç) bir sene meyve verip, bir sene vermeme. * Bir seneliğine tutma.
MUAVENAT
(Muâvenet. C.) Muâvenetler, yardım etmeler.
MUAVENET
Yardımcılık. Yardım. Teâvün.
MUAVENET-İ NAKDİYE
Para yardımı.
MUAVİD
Geri dönen, avdet eden.
MUAVİN
Yardımcı. Yardım eden. Vekil. * Mekteblerde ve resmi dairelerde müdürden sonra gelen idare memuru.