P Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • PEYMAN

    f. And, yemin, muahede, ahitleşmek.(Cihet-ül vahdet-i ittihadımız, tevhiddir. Peyman ve yeminimiz, imandır. Madem ki muvahhidiz, müttehidiz. Her bir mü'min ilâ-yı Kelimetullah ile mükelleftir. Bu zamanda bunun mühim bir sebebi maddeten terakki etmektir. H.Ş.)
  • PEYMANE

    f. Büyük kadeh. * Ölçek, kile. * Şarap bardağı.
  • PEYMANEKEŞ

    f. İçki içen.
  • PEYMANE-ŞİKEST

    f. Kadehi kırık.
  • PEYMAN-ŞİKEN

    (Peyman-şikân) Yemin bozan, ahdini yerine getirmeyen.
  • PEYMAY

    f. Tartıcı, ölçücü.
  • PEYMUDE

    f. Ölçülmüş.
  • PEYREV

    f. Ardı sıra giden, tâbi olan, izinden giden, uyan.
  • PEYSİPER

    f. Çiğnenmiş, ayak altında kalmış.
  • PEYUG

    (C.: Peyugân) f. Gelin.
  • PEYUGAN

    (Peyug. C.) Gelinler.
  • PEYVEND

    f. Ulaşma, varma, vasıl olma. * Bağ, alâka.
  • PEYVEST

    f. Ulaşma, vasıl olma, kavuşma.
  • PEYVESTE

    f. Her zaman, dâima. * Ulaşmış, ermiş. * Bitişik, muttasıl.
  • PEYVESTEGÎ

    f. Bitişme, ulaşma, bitişiklik.
  • PEZİR

    f. Kabul eden, olan, olabilen. * "Söz dinleyici, emir tutan" mânasında birleşik kelimeler yapılır.
  • PEZİRA

    f. Kabul eden.
  • PEZİRAY-HİTAM

    Sona eren, biten, hitam bulan.
  • PEZİRE

    f. Karşılama, karşılayış.
  • PEZİRİŞ

    f. Kabul edilmiş. Kabul ediş.
  • PILAÇKA

    (Arnavutça) Tar: Muharebede ve yağmada alınan eşya, çapul.
  • PIRLANTA

    İtl. Çok tıraş edilmiş, foyasız parlak elmas. Taşı pırlanta olan.
  • PİÇ

    f. Büklüm, kıvrım, dolaşık. * Nesebi gayr-ı sahih olan, gayr-ı meşru münâsebetten doğan çocuk. * Aslına benzemiyen. * Ağacın kökünden biten sürgün. Aşılanmamış ağaç. * Sarmaşık. * Vida.
  • PİÇ Ü TAB

    Iztırab ve sıkıntı.
  • PİÇAN

    f. Büklüm büklüm, kıvrım kıvrım olan.
  • PİÇ-A-PİÇ

    f. Karma karış, pek dolaşık, kıvrım kıvrım.
  • PİÇİDE

    f. Karışmış, bükülmüş, kıvrılmış.
  • PİÇİDEMUY

    f. Saçı kıvrılmış.
  • PİÇİŞ

    f. Büklüm, kıvrım.
  • PİÇ-PA

    f. Yengeç.
  • PİÇTAB

    f. Sıkıntı, telâş. * Şaşkınlık.
  • PİH

    f. Göz çapağı.
  • PİH

    f. İçyağı. Şahm.
  • PİH-SUZ

    f. "Yağ yakıcı": Toprak kandil.
  • PİJUH

    (Bak: Pejuh)
  • PİL

    f. Fil.
  • PİL

    f. Topuk, ökçe. * Çelik çomak oyunu. * Çadır eteği tutturmada kullanılan küçük ağaç değnekler.
  • PİL-BÂN

    f. Fil besleyen, filci.
  • PİLE

    f. İpek kozası. İpek.
  • PİLESTE

    f. Fildişi.
  • PİL-TEN

    Fil gibi iri, fil vücutlu.
  • PİLVAYE

    f. Kırlangıç.
  • PİL-ZUR

    f. Fil gibi kuvvetli, fil kuvvetinde.
  • PİNDAR

    Sanma, zannetme. * Böbürlenme.
  • PİNE

    f. Yama.
  • PİNEDUZ

    Yamacı. * Ayakkabı tamircisi, eskici.
  • PİNEDUZÎ

    f. Eskicilik, yamacılık.
  • PİNEDUZLUK

    Yamacılık. Eskicilik.
  • PİNGAN

    f. Fincan, tas.
  • PİNGANÇE

    f. Küçük fincan.