P Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • PATRİK

    Yun. Rum ve Ermeni kiliselerinin ruhâni reislerine verilen isim.
  • PATRİKHANE

    Patrik adı verilen Rum başpapazının oturduğu yer.
  • PATRİKLİK

    Osmanlı saltanatı zamanında muhtelif gayr-i müslimlerin dinî ve medenî bazı işlerini idare eden makamlar.
  • PA-YAB

    f. Kuvvet, kudret, tâkat. * Su birikintisi. * Havuzun dibi. * Kuyu basamağı. * Son, nihayet.
  • PAYAN

    f. Kenar, son nihayet, uç. * Tas: Ehl-i tarikatın ulaşacağı birlik âlemi. * Akıbet.
  • PAYBAF

    f. Çulha.
  • PAYBEND

    f. Ayakbağı. * Mani, engel. * Köstek.
  • PAYBESTE

    f. Hareketsiz. Ayağı bağlı.
  • PAYDAR

    (Pâyidar) f. İyice yerleşmiş. Devamlı, kadim. * Sağlam. Muhkem. * Sermedî. * Bedi. '* Sâbit.
  • PAYDARÎ

    f. Devamlılık, süreklilik.
  • PAY-DER-GİL

    f. Ayağı çamurda. * Sıkıntıda, dertte. * Mc: Davranamaz.
  • PAY-DER-HAVA

    f. Ayağı havada. * Mc: Temelsiz, çürük.
  • PAYDOS

    f. Tatil, teneffüs, serbestlik.
  • PAYE

    f. Rütbe, derece. * Merdiven ayağı. * İlim sahibi olanların bir derecesi.
  • PAYEDÂR

    f. Rütbeli, pâyeli, itibarlı.
  • PAYEDÂRÎ

    f. İtibarlılık, rütbelilik, pâyedarlık.
  • PAY-EFZAR

    f. Ayakkabı.
  • PAY-ENDAZ

    f. Ayak atan, ayak atmış. * Büyük kişilerin geçecek olduğu yerlere serilen halı gibi şeyler. * Duvar ve möbleleri kaplamada kullanılan bir cins kumaş.
  • PAYENDE

    (C.: Payendegân) f. Payanda, destek, dayak. * Duran, sürekli.
  • PAYENDEGÎ

    f. Devamlılık, süreklilik.
  • PAY-FERSUD

    f. Ayağı incinmiş, aşınmış.
  • PAYGÂH

    f. Derece, mertebe, rütbe.
  • PAYİN

    f. Aşağı. Aşağı taraf. * Merdivenin ilk basamağı.
  • PAYİTAHT

    (Bak: Pâytaht)
  • PAYİZ

    f. Güz, sonbahar. * Yaşlılık, ihtiyarlık. * Eski, köhne, yıpranmış.
  • PAYKUB

    f. Ayak vuran. * Mc: Rakseden, köçek.
  • PAYMAL

    (Pâyimal) f. Ayak altında kalmış, mahvolmuş, telef olmuş, sürünmüş.
  • PAYMÜZD

    f. Bahşiş, ayak teri.
  • PAYTAHT

    (Pâyitaht) f. Merkez-i hükümet, başşehir, başkent.
  • PAYÛE

    (Bak: Pâ)
  • PAYZAR

    f. Ayakkabı, pabuç.
  • PAYZEDE

    f. Çiğnenmiş, ayak altında kalmış.
  • PAYZEN

    .f Ayağına pranga vurulmuş. Forsa, deniz esiri. * Suçlu. * Esir. * Hizmetçi, uşak.
  • PAZAC

    f. Ebe kadın. * Dadı, sütnine.
  • PA-ZEDE

    (Bak: Pâyzede)
  • PAZEN

    f. Pezevenk.
  • PAZİN

    f. Gecenin bir kısmı.
  • PAZİR

    Destek, payanda, dayak.
  • PAZUBEND

    (Bak: Bâzubend)
  • PEÇE

    Kadınların tesettür için yüzlerine örttükleri tüle benzer örtü. (Bak: Tesettür)
  • PEÇE

    (C.: Peçegân) İnsan veya hayvan yavrusu. * Oğlan, çocuk. * Sarmaşık bitkisi.
  • PEÇEGÂN

    (Peçe. C.) f. İnsan veya hayvan yavruları.
  • PEÇEL

    f. Üstü başı pislik içinde ve iğrenç olan adam.
  • PEDAGOG

    Yun. Çocuk terbiyecisi, mürebbi.
  • PEDE

    f. Çakmak, kav. * Kavak ağacı.
  • PEDENDER

    f. Üvey baba. Babalık.
  • PEDER

    f. Baba.
  • PEDERÂNE

    f. Babaya yakışır tarzda, pedercesine.
  • PEDERÎ

    f. Babalık, pederlik.
  • PEDERZE

    f. Çıkın, bohça.