(C.: Estâl) Pınarlarda su içmeye mahsus susak. * Hamam tası. * Bakıcıların hayvanlara su verdikleri kap.
SETL
Birbiri ardınca bir bir çıkmak.
SETR
(Setir) Örtme, kapama, gizleme.
SETR
Hat. * Saf. * Yazmak.
SETRE
Yarı resmi ceket. * Düz yakalı ilikli çuha elbise.
SETR-İ AVRET
Başkalarına gösterilmesi haram olan yerleri örtmek. Şer'an örtülmesi lâzım gelen yerlerini örtmek. (Bak: Avret-Tesettür)
SETR-İ GAYB
Gizlilik perdesi.(Demek, sefihâne lezzette sen hayvanlara yetişemezsin. Binler derece aşağı düşersin! Çünkü hayvana nisbeten gaybî olan şeyleri senin aklın görüyor, elemini alıyor. Setr-i gaybda bulunan istirahat-i tâmmeden bilkülliye mahrumsun. Hem senin medar-ı fahrin olan uhuvvet ve hürmet ve hamiyet gibi güzel hasletlerin, incecik bir zamana, büyük bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz zamanda yalnız hazır saate mahsus olduğundan, sun'î ve muvakkat ve sahtekâr ve asılsız ve gayet cüz'î olup, senin insaniyetin ve kemâlâtın o nisbette küçülür, hiçe iner.Fakat iman ehlinin uhuvveti ve hürmeti ve muhabbeti ve hamiyeti, iman cihetiyle mevcut bulunan mazi ve müstakbeli ihata ettiğinden, insaniyeti ve kemalâtı o nisbette teâli eder. R.N.)
SETR-İ HÜSN
Güzelliği örtüp gizleme.
SETR-İ UYUB
Ayıpları örtmek, kusurları ifşa etmemek.
SETTAR(E)
Örten, kapayan gizleyen. En çok gizleyen ve örten.
SETTAR-ÜL UYUB
Ayıpları, kusurları örten. Kusurları göstermeyen, günahları bağışlayan Allah (C.C.)
Karaltı. Uzakta karaltı halinde görülen kalabalık. * Ekseri insanlar. * Şehir. Kasaba. Karye. Köy. * Karartı. Yazı karalama.
SEVAD-I A'ZAM
Büyük şehir. * Mekke-i Mükerreme. * İnsanların ekseriyeti.(Maişetçe neden bu kadar muktesit yaşıyorsun? diyenlere cevaben: Ben sevad-ı azama tâbi olmak isterim, sevad-ı azam ise; bu kadar tedarik edebilir. Ben ekalliyet-i müsrifeye tâbi olmak istemem, demişlerdir.) (Tarihçe-i Hayat)
SEVAD-I MÜSLİMÎN
İslâm cemaatı.
SEVAD-ÜL AYN
Göz bebeği.
SEVAD-ÜL KALB
Kalbin ortasında var olduğu farzedilen kara leke. (Bak: Süveyda-ül kalb)
SEVAFİL
(Sâfil. C.) Alçaklar. (İnsan ve yer hakkında kullanılır)
SEVAHİL
(Sahil. C.) Sahiller, yalılar. Deniz veya ırmak kenarları.
SEVAÎ
İpek kumaş.
SEVAİD
(Sâid. C.) Dirsekten bileğe kadar olan kısımlar.
SEVAİM
(Sâime. C.) Otlak hayvanları. Çayıra başı boş salınan hayvanlar. * Zekâtı icab eden koyun, keçi, sığır, deve gibi çift tırnaklı hayvanlar.
f. Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir çeşit hastalık. Aşk. * Hırs. Tama. * Heves, istek. *Siyah. * Balgamdan, kandan ve safradan başka vücuddan çıkan bir nevi ifrazat. * Gam. Keder, Sıkıntı.