Önüne katıp sürmek, ileri sürmek. Yollamak, göndermek. * Neticeye bağlamak.
SEVK
Misvak yapmak.
SEVK-İ TABİÎ
Hayvan veya insanların düşünmeksizin Cenab-ı Hakk'ın sevki ile olan hikmete uygun hareketi. Sevk-i kaderî, ilham veya sevk-i İlâhî demek daha doğrudur.
SEVKİYAT
Asker gönderme ve eşyasını te'min ve sevketme işleri.
SEVK-ÜL CEYŞ
Askerî birliklerin lüzumlu yere sevkini ve geri çekilme işini idare etme.
SEVL
Bal arısı.
SEVL
Karnı göbeğinden aşağıya sarkmak.
SEVLA'
Sürüye uymayıp otlakta dönüp duran hasta veya delirmiş koyun. (Müz: Esvel)
SEVLA'
(C.: Süvül) Karnı sarkık kadın. (Müz: Esvel)
SEVLEB
(C.: Sevâlib) Tilki.
SEVM
Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme. * Su-i kasd. Zulüm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dağlamak. * Başına buyruk olup istediği yere gitmek. * Kuş havada dolaşmak. * Satışa arzetmek. * Satın almak istemek. * Fâide yetiştirmek. * Davarın yabanda gezip otlaması. * İstemek, talep etmek.