S Harfi İle Başlayan Osmanlıca Kelimeler

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Osmanlıca Sözlükte Ara

  • SEYYARAT

    (Seyyare. C.) Seyyareler, gezegenler.
  • SEYYİ'

    Kötü, fena.
  • SEYYİAT

    (Seyyie. C.) Kötülük, günahlar, suçlar. Kötülüğe karşı çekilen sıkıntılar.(Kur'an-ı Kerim tahliye-i seyyiatı üç mertebesi ile zikretmiştir. Birincisi şirki terk, ikincisi maasiyi terk, üçüncüsü mâsivâullahı terk.) (İ.İ.)
  • SEYYİB(E)

    Kadın görmüş erkek, erkek görmüş kadın. Dul kadın.
  • SEYYİBÂT

    (Seyyib. C.) Dul kalmış kadınlar.
  • SEYYİD

    Efendi. * Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) soyundan olan, onun izinden giden. * Temiz ve fazilet sâhibi Müslüman zât. * Resül-i Ekrem (A.S.M.) herkesin imamı, büyüğü, önderi olduğundan kendisine bu isim de verilmiştir. (Bak: Sâdât)
  • SEYYİD ŞERİF-İ CÜRCANÎ

    (Bak: Cürcanî)
  • SEYYİDE

    Peygamber (A.S.M.) sülâlesinden gelen ve O'nun izinden giden temiz kadın, hanım.
  • SEYYİD-ÜL BEŞER

    İnsanların seyyidi, efendisi olan Hz. Muhammed (A.S.M.)
  • SEYYİD-ÜL ENAM

    Bütün mahlukatın efendisi. Muhammed (A.S.M.)
  • SEYYİD-ÜL KEVNEYN

    İki âlemin efendisi, seyyidi. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir nâmı.
  • SEYYİD-ÜL MÜRSELÎN

    Resüllerin Seyyidi. (Bak: Fahr-i âlem, Muhammed (A.S.M.), Münacat, Resül)
  • SEYYİE

    Kötülük, günah, suç. Yaramazlık, fenâlık.
  • SEZA

    f. Lâyık, münasip.
  • SEZAB

    Sedef otu.
  • SEZASE

    Kötü huylu ve yaramaz dirlikli olmak.
  • SEZAVAR

    f. Münâsib, uygun, lâyık, şâyân.
  • SEZA-YI TAKRİZ

    Övmeye, medhetmeğe lâyık.
  • SEZA-YI TEZLİL

    Tahkir edilip alçak görülmeğe lâyık olan.
  • SEZZE

    Seyâ denilen gün. Keferenin ateş gecesi günü.
  • SIAB

    (Sa'b. C.) Güçlükler, zorluklar. Zor ve çetin şeyler.
  • SIBA'

    Tulu etmek, doğmak. * Kalbin meyli.
  • SIBAG

    (C.: Esbiga) Boya. * Yaradılış.
  • SIBAH

    Güzel şeyler. Güzel olanlar. şule.
  • SIBGA

    Boya, renk, levn. * Din, mezheb.
  • SIBGATULLAH

    Cenab-ı Hakk'ın dilediği tarz, manevî renk, biçim ve şekilde yaratması. İslâmî ahlâk ve karakteri halketmesi. * Allah'ın dini.
  • SIBHAL

    Şişman, büyük keler. * Deve. * Kırba. * Câriye.
  • SIBHALE

    Azası iri ve uzun olan.
  • SIBR

    (C.: Esbâr) Beyaz bulut. * Taraf, yön, cânip. * Çoğul, cemi.
  • SIBT

    (C.: Esbât) Torun.
  • SIBTEYN

    İki torun.
  • SIBTIR

    (C.: Sibetrât) Uzun, tavil. * Uzun boyunlu bir kuş.
  • SIBYAN

    (Sabi. C.) Çocuklar, sabiler.
  • SIDAK

    Kadın eşe verilen nikâh parası. Nikâh akçesi.
  • SIDAR

    Küçük gömlek. * Başa örttükleri bez, baş örtüsü. * Devenin göğsünde olan nişan ve alâmet.
  • SIDDÎK

    Çok samimi, dâimâ doğruluk üzere ve Allah'a ve Peygamberine çok sâdık olan erkek. Sözü ile işi bir olan.
  • SIDDÎKA

    Doğruluk ve samimiyette çok sâdık olan kadın. * Allah yolunda çok sâdık olan Hazret-i Aişe (R.A.) vâlidemiz ve Hazret-i Meryemin vasıf ve isimlerdir.
  • SIDDÎKÎN

    Sıddık olanlar, Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar. Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar ve Onun izini takib edenler. Allah yolunun sadakatte en ileri olanları.
  • SIDDÎKİYET

    Sadâkat ve doğrulukta en ileri oluş. Çok sâdık olma hâli. Velilik mertebesinin nihâyeti. Peygamberlik mertebesinin bidâyeti olan makam. * Aşere-i Mübeşşere'nin birincisi ve ilk halife olan Hz. Ebubekir'in (R.A.) nâmı ve sıfatıdır. * Çok doğru olup, hiç yalan söylememek.
  • SIDK

    Doğru söz. Hakikata muvâfık olan. Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması. * Ahdinde sâbit olmak. * Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi. * Kalb temizliği.(İslâmiyetin esası sıdktır. İmanın hassası sıdktır. Bütün kemâlâta îsal edici sıdktır. Ahlâk-ı âliyenin hayatı sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. Âlem-i İslâmın nizamı sıdktır. Nev-i beşeri kâbe-yi kemâlâta îsal eden sıdktır. Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır. Muhammed-i Hâşimî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran sıdktır. İ.İ.)
  • SIDK U SELÂMET

    Doğruluk ve selâmetlik için oluş.
  • SIDK-I CENAN

    Kalblerin sâdık oluşu, sadakatlı.
  • SIDK-I DERUN

    Kalb temizliği.
  • SIFAT

    Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti. * Suret, çehre, yüz. Nişan, alâmet. * Bir şeyin keyfiyetini izah için kullanılan kelime.
  • SIFÂT

    (Sıfat. C.) Sıfatlar, vasıflar.
  • SIFAT TERKİBİ

    Sıfat tamlaması. Meselâ: "Kâmil insan" kelimeleri bir sıfat terkibidir. Burada Türkçe ifâdeye göre "kâmil insan" terkibinden birinci kelime sıfat (belirten), ikinci kelime ise mevsuf (belirtilen) dir. Farsça kâideye göre "insan-ı kâmil" diye söylenir.
  • SIFÂT-I ADEDİYE

    Sayı sıfatları.
  • SIFAT-I AYNİYE

    Sadece zâta mahsus olan sıfat. Zatî sıfat. Lafza-i Celalin sadece Cenab-ı Vâcib-ül Vücud olan Rabbimize mahsus olması gibi. (Bak: Sıfât-ı selbiye ve Sıfât-ı sübutiye)
  • SIFÂT-I CEMALİYE

    Lütuf ve merhamet ile daha ziyade alâkalı olan vasıflar. (Bak: Celâl)
  • SIFÂT-I FİİLİYE

    Cenab-ı Hakk'a (C.C.) mahsus fiilî sıfatlar. (İhyâ, icad, in'âm, tasvir, tezyin, terzik... gibi)