Tenbel kimse. * Bir deniz adı. * (Sidre. C.) Arabistan kirazları.
SİDRE
Ağaca teşbih edilen, yedinci kat gökte bir makam ismi.
SİDRE AĞACI
Arabistan kirazı denen bir ağaç.
SİDRET-ÜL MÜNTEHA
Mahlukat ilminin ve amelinin kendisinde nihayet bulup kevn âlemini hududlandıran bir işaret. Yedinci kat gökte olduğu rivayet edilen ve Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ın ulaştığı en son makam.
SİF
(C.: Esyâf) Deniz sahili. * Hurma lifi.
SİF'
Toprak. * Buhmâ otunun dikeninin az olması.
SİFAD
Hayvanların çiftleşmesi.
SİFAH
Zina.
SİFAL
Değirmen altına döşenen deri. * Değirmen süpürgesi.
SİFAL
(Sifâle) f. Topraktan yapılmış (çanak, çömlek, testi gibi) şey. * Orak. * Fıstık, ceviz, bâdem kabuğu.
SİFANET
Marangozluk.
SİFAR
Deveye burunduruk yapılan demir. * Sefer. Islâh, düzeltme. * Misafirlik.
SİFARE
Habercilik.
SİFF
Kuru deri.
SİFLE
Adi, alçak, zelil, terbiyesiz.
SİFLEKÂM
f. Adi kişilerin işine yarayan.
SİFLEPERVER
f. Alçak ve âdi kimseleri koruyan ve kullanan.
SİFR
Yazılmış nesne, mektup.
SİFSİR
(C.: Sefâsir-Sefâsire) Simsar. Bir şeyi alıp satan. * Zarif, zerâfetli. * Hizmetçi, hâdim. * Tabi, itaat eden, uyan.
SİGA
Gr: Fiilin tasrifinden (çekiminden) meydana gelen çeşitli şekillerden her biri. Kip.
SİGA-İ MÜBÂLAĞA
Bir şeyin pek çok, pek büyük, pek ileri olduğunu gösteren kelime hâli. Fiilin mübâlağalı çekimi. Hallâk, Rezzak, Kahhar, Rauf gibi. (Bak: Mübâlağa)
SİGAL
f. Düşünce, fikir. * Kuruntu, endişe.
SİGALİŞ
f. Düşünüş, kuruş.
SİGAR
(Bak: Sıgar)
SİGAR Ü KİBAR
Küçükler ve büyükler.
SİH
f. Demir şiş. * Kebap şişi.
SİHAB
Miskten ve karanfilden yapılan gerdanlık.
SİHAE
(C.: Sihâ-Eshiye) Nâme bağı.
SİHAM
(Sehm. C.) Oklar. * Sehimler, hisseler.
SİHAM-I KAZA
Kaza okları. * Şâir Nefi'nin eserinin ismidir.
SİHAN
Kalınlık. * İçi boş zarf. * Soba borusu gibi bir şeyin kalınlığı. * Sımsıkı madde.
SİHİR-ÂMİZ
f. Sihir gibi tesir eden, büyüleyici.
SİHİRBÂZ
Büyü yapan, büyücü. Sâhir, neffase.
SİHLE
İri taneli kum.
SİHR
(Sihir) Büyü, gözbağıcılık, büyücülük, hilekârlık. * Aldatmak. * Haktan uzaklaşmak. Bâtıl şeyi hak diye göstermek. * Lâtif ve dakik olan şey. Büyü kadar te'siri olan şey. * Şiir ve güzel söz söyleme gibi, insanı meftun eden hüner. (Buna sihr-i helâl da denir)Sebebi gizli olan ince şey. Örf-i şer'îde sihir: Sebebi gizli olmakla hakikatın hilâfına tahayyül olunan, yaldızcılık, şarlatanlık, hilekârlık yolunda cereyan eden herhangi bir şey. Bunda esrarengiz bir surette bâtılı hak, hakkı bâtıl göstermek vardır. Mukayyed olarak memduhu olan ve hakkı izhar için kullanılan lâtif hususâttaki istimali vardır. Buna sihr-i helâl denir. Sebebi herkes için bilinmediğinden hârika telâkki olunur. (E.T.)
SİHR-İ BEYANÎ
Beyanın büyü gibi olan tesiri. (Hadis-i Şerife telmih var.)