(Zihn) Anlama, bilme, hatırlama kuvveti. Anlama kuvvet ve istidadı. Hıfz kabiliyeti. (Bak: Dimağ)
ZİHLAF
Tehir etmek, sonraya bırakmak. * Uzaklaştırmak, ırak etmek.
ZİHNEN
Zihin ile, düşünerek, akıl ile.
ZİHNÎ
(Zihniyye) Zihinle alâkalı. Zihne âit.
ZİHN-İ MAHDUD
Dar zihin.
ZİHNİYYÂT
Zihne ait hususlar. Zihinle ilgili meseleler.
ZİHNİYYET
Düşünce. Düşünce yolu. * Anlayış. * Kafa.
ZÎK
Yaka kenarı.
ZÎK
(Bak: Dıyk)
ZİKÂR
(Zeker. C.) Erkekler.
ZÎKARED GAZVESİ
Zîkared, Gatafan diyarı civarında oniki mil mesafede bir kuyudur. Rivayete göre Medine ile Hayber arasında ve Şam yolu üzerindedir ve Medine'ye iki konak mesafededir. Bu Zîkared kuyusu yakınında yapılan gazaya Gabe Gazası da denilir, hicretin altıncı yılında rebiül-evvel ayında vuku bulduğu rivayet edilir.Hayberden üç gün önce bir takım Gatafan ve Fezare çapulcuları Resulullah'ın sağılan develerine yağmacılık etmeleri üzerine bu gaza vuku bulmuştur. İbn-i Sa'd, bu develerin yirmi tane olduğunu ve Gabe Korusu'nda yayılırken baskına uğradığını bildiriyor. (S.B.M.)
ZİKE
Silâh.
ZÎ-KIYMET
Kıymet sâhibi, kıymetli.
ZİKİR-HÂNE
Allah'ın çok çok zikredildiği yer. Mescid, câmi. Ehl-i tarikatın toplanıp Allah'ı zikrettikleri yer. Tekke.
ZİKR
(Zikir) Anmak, hatırlamak. Anılmak. * Allah'ı (C.C.) çok çok anıp azametini düşünmek ve esmâ-i hüsnâsını okuyup tefekkür etmek. * Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi.(İ'lem eyyühel aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi yani içi delindiği zaman, elbette sünbüllenip neşvü nemâ bulamaz; ölür gider. Kezâlik, ene ile tâbir edilen enâniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin şua ve hararetiyle yanıp delinse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlik-ı Semâvat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i İlâhî sâyesinde (ene) mahvolur...Zikreden adamın, feyz-i İlâhîyi celbeden muhtelif lâtifeleri vardır. Bir kısmı kalb ve aklın şuuruna bağlıdır. Bir kısmı da şuursuz, yâni şuurlara tâbi değildir. M.N.)
ZİKRA
Anma, hatırlama. * Nasihat, öğüt. * İbret. Örnek.
ZİKR-ÂREND
f. Zikreden. Anan.
ZİKR-İ ALENÎ
Aşikâr ve açıktan toplanıp Allah'ı zikretmek.
ZİKR-İ CEHRÎ
Yüksek sesle yapılan zikir.
ZİKR-İ HAFÎ
İçten ve kalbden yapılan gizlice olan zikir. Nakşilerin zikir şekli.
ZİKR-İ KALBÎ
Kalb ile yapılan, sessiz zikir.
ZİKZAK
Fr. Bir sağa ve bir sola doğru gidiş yapma.
Zİ-L ECNİHA
Çok cihetli, çok hususiyetli bulunan. * Kanatlar sahibi. * Çok taraflı.
Zİ-L YED
Fık: Bir malı elinde bulunduran. Bu malın hakiki sahibi olsun veya olmasın halen istediği şekilde kullanmakta bulunan kimse.
ZİLAL
(Zelil. C.) Hor ve hakir olanlar. Zeliller.
Zİ'LEB(E)
Deve kuşu. * Hızlı yürüyen dişi deve.
ZİLHİCCE
Hacca gitmenin içinde yapıldığı Arabi onikinci ay. Kurban bayramı, bu ayın onuncu gününe rastlar.